(Tür.) Er. – Hızlı, atak, yiğit. ...
Arama Sonucu – "Üç köşeli büyük çalgı"
UçAR
(Tür.) Er. – Uçan, uçucu. ...
uçarer
– Çok sevinen kimse. ...
Uçarı
– Ele avuca sığmaz (kimse)
– Kendini çeşitli eğlencelere vermiş (kimse), sefih, zevk düşkünü ...
UCATEKiN
(Tür.) Er. – Yücelikte eşsiz kimse. ...
ucb
kendini beğenme. ...
UçBAY
(Tür.) Er. – Sınır beyi. ...
UçBEYi
(Tür.) Er. – Selçuklu ve Osmanlılarda sınırlardaki askeri güçlerin kumandanlarına verilen ad. ...
üçe beşe bakmamak
Alışveriş sırasında alıcı ya da saba malın bi raz ucuza ya da pahalıya satılıp alınmasına önem vermemek, çok pazarlık etmemek ...
üçEL
(Tür.) 1. Yüce, yüksek. 2. Arka. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
üçER
(Tür.) Er. – üç er. ...
üçgen
– geometri. Üç tepe noktası, üç açısı, üç kenarı olan geometri biçimi, müselles
– sıfat. Bu biçimde olan. ...
üçGüL
(Tür.) Ka. 1. Yaban yoncası. 2. üç gül. ...
uçgun
– Çağlayanın yüksekliği
– Gelgit akıllı
– Bunak ...
UçHAN
(Tür.) Er. – Sınır şehir hanı. ...
üçkağıda gelmek
Dolandırılmak, aldatılmak. ...
üçkağıt açmak
Dolandırmak, aldatmak ...
UçKAN
(Tür.) Er. – Deli dolu, havai, toy. ...
uçkun
– Ateşten fırlayan ve etrafa saçılan kıvılcım.
– Çağlayanın yüksekliği.
– Gelgit akıllı
– Bunak
– Yüksek, pahalı
– Anasınca uçmaya alıştırılan yavru kuş.
– Uç ...
uçlanmak
– (nsz) Uçlu duruma gelmek.
– argo. Vermek
– Yararlanmak.
– (Argo) Türk gölge oyunu tiplerinden Karagöz, külhanbey ve Matiz’in «vermek» anlamında kullandıkları argo sözcü ...
üçlü
– sıfat. Üç parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden üç tane bulunan, müselles, troyka
– Üç kişiden oluşmuş
– İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde üç işareti veya noktası bul ...
UçMA
(Tür.) Er. 1. Dağın karlarla örtülmüş dik yamacı. ...
uçmak
– nsz. Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak
– Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak
– Sıvı, ...
UçMAN
(Tür.) Er. – Uçan uçucu. ...
uçmuş
– bk. uçuk ...