TR-Sözlük

(Eşanlam / Açıklama)

Arama Sonucu – "çe güyem"

çekinmek

– (-den) Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak – (nsz) Bir şey sürünmek – Canı istemek – Kadın fesine yazma, tülbent sarmak. – Arzulamak ...

çekinti

– Duraksama, kararsızlık, tereddüt – Tarlayı sulamak için açılan geçici ark ...

çekirdek

– Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum – Yenmek için satılan ayçiçeği tohumu. – Ağaçlarda soyulmayan bölüm. – biy. Bir hücrenin ...

çekirdek aile

– toplum bilimi. Anne, baba ve henüz evlenmemiş çocuklardan oluşan aile – küçük aile – Ana, baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşan aile. ...

çekirdekten yetişme

– sıfat. Herhangi bir işte, meslekte, küçük yaştan veya ilk kademeden başlayarak yetişmiş ...

çekirge

– hayvan bilimi. Düz kanatlılardan, uzun olan art bacaklarına dayanarak uzağa sıçrayabilen, birçok türü olan bir böcek (Acridium). – cerad – Çeşitli solucanların arakonakçısı ve tarı ...

çekiş

– Çekme işi – Bir motorun çekme gücü – halk ağzında. Ağız kavgası – Münazaa, mücadele. – Kalaylama sırasında kapları düzeltmek için kullanılan araç. ...

çekişken

– sıfat, halk ağzında. Çekişmeyi seven, kavgacı (kimse). ...

çekişme

– Çekişmek işi – muaraz – Karşıt yaklaşım ya da görüşlerden kaynaklanan uzun süreli anlaşmazlık. ...

çekişmek

– nsz, -le İki yönünden karşılıklı çekmek – Bir şeyi birbirine karşı çekmek – Aralarında ad, niyet, kâğıt veya piyango çekmek – Ağız kavgası etmek – Üstün gelmek için kar ...

çekişte

– halk ağzında. Tuzla terbiye edilmiş yeşilzeytin ...

çekme

– Çekmek işi – Çekmece – Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak. – Parmak veya mızrapla çalınan çalgı. – Ağacın yapısı ...

çekme halatı

– Bozulmuş, kaza yapmış araçları çekmeye yarayan ip, plastik, zincir veya halattan yapılmış alet ...

çekme kat

– mimarlık. Apartmanlarda veya evlerde dört yanı teras olarak bırakılan en üst kat. ...

çekmece

– Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme – İçinde mücevher vb. değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık – Gemilerin barınabilecekleri koy ...

çekmek

– Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek – Taşıtı bir yere bırakmak, koymak. – Germek – İçine almak, emmek. – Bir yerden başka bir yere taşımak – ...

çekmelik

– Yemeni vb. giyeceklerde, ayağın daha rahat girmesi için topuk üzerinde bulunan uzun çıkıntı ...

çekmen

– Vantuz – mihcem, mihcen – Kimi asalaklarda beslenmeye, tutunmaya ya da yer değiştirmeye yarayan örgencik. – Çeşitli hayvanlarda yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya y ...

çektiri

– denizcilik. Yelkenleri olmakla birlikte kürekle de yol alan eski zaman gemisi, çektirme – Osmanlı donanmasında kürekle giden ve yelkeni yalnız yardımcı olarak kullanan türlü savaş gemile ...


Bu site kaynak olarak "TDK Büyük Türkçe Sözlüğü" kullanmaktadır. Ancak Türk Dil Kurumunun resmi sitesi DEĞİLDİR!.
Eş Anlamlısı, halk dilinde, halk ağzı, ne denir, eski dilde, mecazen, bulmacada ..
TR-Sözlük © 2020