Dağ büyüklüğünde korkunç ...
Arama Sonucu – "çe güyem"
CENTiYANE
Doğu Karadeniz bölgesi ve Uludağda yetişen ...
çentmek
-i Bir şeyin kenarında kertik açmak
– -le Soğan, salatalık vb.ni küçük ve ince parçalar biçiminde doğramak ...
central
merkezi ...
central processing unit
merkezi işlem birimi, ana işlem birimi ...
cenub
güney. ...
cenub-i garb
güneybatı. ...
cenub-i şark
güneydoğu. ...
cenubi
güneye ait. ...
cenup
– Güney
– Arapça. cenūb ...
ceo
– Chief Executive Officer kısaltması
– icra kurulu başkanı ...
cep
– Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
– Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için ya ...
çep
sol. ...
cep faresi
– mecaz. Yankesici ...
CEPA
Avrupa Müşterek öncelikli Alanlar ...
cepçi
– argo. Yankesici ...
çepeçevre
– sıfat. Bütün yanlarını kuşatan
– zarf. Bütün yanlarını kuşatacak biçimde, fırdolayı ...
çepel
– Kir, bulaşık, çamur, pislik.
– Ürüne karışmış yabancı madde
– Çalı çırpı.
– sıfat, halk ağzında. Bozuk, kapalı (hava)
– Kirli, pis, murdar.
– Bataklık. ...
çepellemek
-i Çepel duruma getirmek.
-i Karıştırıp bozmak. ...
çeper
– halk ağzında. Çit
– halk ağzında. Ahlaksız, huysuz, geçimsiz kimse.
– halk ağzında. Bağ çubuğu, çalı çırpı.
– halk ağzında. Sebze bahçesi.
– halk ağzında. Zar
– T ...
çepez
– halk ağzında. Bozuk ipek kozası. ...
cephane
– askerlik. Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat ...
cephe
– Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü
– Belli bir düşünce, istek çevresinde sağlanan beraberlik.
– mecaz. Yan, yön, taraf
– askerlik. Üzerinde savaşın sürdüğü bölg ...
Cephe almak (birine)
Ona karşı düşmanca tavır takınmak; bir düşün ceye karşı olmak, direnmek. ...
Cepheden hücuma geçmek
Doğrudan, açıkşa karşı çıkmak. ...