-i Bir şeyin çeşidini artırmak. ...
Arama Sonucu – "çe güyem"
çeşitlendirmek
-i Çeşitlerini artırmak. ...
çeşitli
– sıfat. Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi ...
çeşitlilik
– Çeşidi çok olma durumu, izge, yelpaze, tenevvü, spektrum, skala ...
CESLE
Kara karınca ...
çeşm
– göz ...
çeşman
– gözler. ...
çeşmderide
arsız. ...
çeşme
– Genellikle yol kenarlarında herkesin yararlanması için yapılan, borularla gelen suyun bir oluktan veya musluktan aktığı, yalaklı su hazinesi veya yapısı, pınar ...
çeşme zıvanası
– masura ...
çEşMiAHU
(Fars.) Ka. – Ahu gözlü kadın, ceylan gözlü güzel. ...
çeşmibülbül
– Üzeri beyaz, sarmal süsler ve çiçek motifleri ile bezenmiş cam işi
– Camdan yapılmış, üzeri sarmal süsler ve çiçek örgeleri ile bezenmiş bir çeşit sürahi. ...
çEşMiNAZ
(Fars) Ka. 1. Süzerek bakma, bakış. 2. Nazlı nazlı bakan göz. 3. Güzel gözlü sevgili. ...
çeşni
– Yiyeceğin ve içeceğin tadı, tadımlık
– mecaz. Özellik
– mecaz. Farklılık
– Duyusal muayenelerde tatma sırasında algılanan, dokunma, sıcaklık ve acı gibi etkenlerle etkilenebi ...
çeşnici
– esk. Saraylarda ve büyük konaklarda yemek ve sofra işlerini yöneten kimse
– Sikkelerin ayarını düzenleyen kimse
– Tütün veya içkilerin tat ve niteliğini belirleyen kimse.
– ...
çeşnicibaşı
– Çeşnicilerin başı.
– sofracı.
– Sık sık eş değiştiren erkek ...
çEşPAN
(Fars.). – Layık, uygun, münasip, yakışır. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
ceste ceste
– zarf, eskimiş. Azar azar, kısım kısım ...
cesur
cesaret sahibi. ...
cesurane
– sıfat. Cesura yakışan
– zarf. Cesurca ...
cet
– Dede, büyükbaba, ata
– Erzurum taşı ...
cetbecet
– zarf, eskimiş. Atalardan beri, soyca ...
çete
– Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk.
– tarih. Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik: ...
çeteci
– Çeteden olan kimse
– Zahire tüccarının, bir bölgedeki köylerden alım yapmak üzere görevlendirdiği kimse ...
çetele
– çizilerek veya oyularak açılan kertik.
– Ekmekçi, sütçü vb. esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı.
– Ortak mal ve mülk ayrılırken ...