Neşelenmek. ...
Arama Sonucu – "Ayak sesi"
obsesif
– sıfat, ruh bilimi. Takıntılı
– İngilizce. obsessive ...
ön ayak etmek (birini)
Bir işe birisinin başlamasını ya da girişmesi ni sağlamak. ...
ön ayak olmak
Bir işin başlatıcısı ve yol göstericisi olmak, başkaları nı ardından sürüklemek. ...
ortama ayak uydurmak
– çevreye uyum sağlamak ...
parlak kumaş kullanarak yapılmış ayakkabı
– lustrin ...
resesif
– sıfat, biyoloji. Çekinik
– Fransızca. récessif ...
Sağlam ayakkabı değil
Güvenilir olmayan, tehlikeli (kimse). ...
şarkılarını yalnızca kafa sesiyle söyleyen erkek şarkıcı
– falset, falsetto ...
Ses çıkarmamak (sesi çıkmamak)
Herhangi bir duruma, şeye itiraz etmemek. ...
sesi ayyuka çıkmak
– çok yüksek sesle bağırmak ...
şeşi beş görmek
Yanlış görmek, görüşünde yanılmak. ...
Sesi soluğu çıkmamak
Hiçbir şey söylememek. ...
Sesini kesmek (birinin) (biri)
1. Onu artık konuşturmamak. -2. Bir kimse, konuşmasına son vermek, artık konuşamaz olmak. ...
şeşise
. altı ve üç. ...
şeşiyek
. altı ve bir. ...
spor kesesi
– bitki bilimi. Çiçeksiz bitkilerde, içinde sporların bulunduğu küçük kese ...
temettü hissesi
– Kâr payı ...
tenor ile bas arasındaki erkek sesi
– Bariton ...
ticaret ataşesi
– Yurt dışında ticaret işleri ve hareketleriyle ilgilenmek üzere görevlendirilen memur, ticari ataşe ...
trenle gitmenin tercih edildiği kayak merkezi
– Sarıkamış ...
Ya dayak (sopa) yememiş, ya sayı bilmiyor
özellikle parayla ilgili bir konuda aşın bir görüş belirten kimsenin bu durumu işin söylenir. ...
yalın ayak
– sıfat: Ayakları çıplak
– zarf: Çıplak ayakla ...
Yalınayak başı kabak
üstte başka bir şey olmadan, çok perişan bir kılıkta. ...
yüzgeç ayaklılar
– hayvan bilimi. Omurgalı hayvanlardan memeliler sınıfına giren, morslar ve foklar gibi denizde yaşayan, karada yüzgeçlerini ayak gibi kullanan alt takım ...