– Agaragar ...
Arama Sonucu – "Belli bir topluluğa özgü işaret"
Alıcı gözüyle bakmak (bir şeye, birine)
– inceden inceye gözden geçirmek
– ona çok dikkatli bakmak, onu dikkatlice gözden geçirmek. ...
Alıp verememek (biriyle, bir şeyle)
Onunla arasında bir sorun olmak, anlaşamamak, geçinememek. ...
Alkış tutmak (birine)
1. El şırparak alkışlamak. -2. Bir kimseyi hem – alkışlamak hem de “yaşa, var ol” gibi sözlerle ululamak; övmek. ...
Allah akıl fikir (akıllar) versin (birine)
“Yaptıkları akıl ve mantığa sığmıyor, inşallah bundan sonra akıllanır.” anlamında. ...
Allah bir yastıkta kocatsın
– Yeni evlilere “Evliliğiniz ömür boyu olsun.” anlamında söylenen iyi dilek sözü. ...
Allah manda şifası versin (birine)
çok yiyenlere takılmak, onlan yer mek amacıyla söylenir. ...
Allaha bir can borcu olmak
Allah’a vereceği canından başka hiç kimseye borcu olmamak. ...
Allak bullak etmek (bir şeyi) (birini)
1. Onu karıştırmak, bozmak, darmadağınık etmek. -2. Onu sağlıklı düşünemeyecek duruma getirmek. ...
Allayıp pullamak (bir şeyi, kimseyi)
Onu süslemek, ilgi çeksin diye kötü yönlerini çarpıcı şeylerle donatmak. ...
Alnından öpmek (bir kimseyi)
Onu çok beğenmek, kutlamak, takdir etmek. ...
Alt üst etmek (bir şeyi) (birini)
– alt yüzünü üst yüzüne getirmek
– çok karışık duruma getirmek, düzenini bozmak
– yıkmak, harap etmek
– huzursuz etmek, rahatsızlık vermek ...
Altı okka etmek (birini)
– Birini kollarından ve bacaklarından tutup yukarı kaldırarak sallamak veya götürmek.
– Bir kimseyi kollarından ve bacaklarından tutup yukarı kaldırmak, aşağı indirmek.
– Ona büyük d ...
Altında kalmamak (bir şeyin)
Gördüğü iyiliği ya da kötülüğü karşılık sız bırakmamak. ...
Aman aman bir şey olmamak
Herkesin beğeneceği bir şey olmamak. ...
Aman vermemek (birine, bir şeye)
1. Onu rahat bırakmamak, -2. Ona acımamak, merhamet etmemek. ...
Amiyane tabiriyle
Halkın deyişiyle, halk ağzıyla, kaba bir söyleyişle. ...
analık etmek (birine)
– analık görevini yapmak
– ana gibi yakınlık göstermek ...
Ananın ak sütü gibi helal etmek (bir şeyi)
Onu karşılıksız olarak bağışlamak. ...
Anasından doğduğuna pişman etmek (birini)
Eziyet ederek onu canından bezdirmek. ...
Anlayış göstermek (birine)
1. Onun yaptıklarını hoşgörüşle karşıla mak. -2. Ona istenen kolaylığı göstermek. ...
Ant vermek (birine)
“Allah aşkına”, “çocuklarının başı için” gibi söz lerle birisini bir şey yapmaya ya da yapmamaya mecbur etmek; ye min vermek. ...
antalyada antik bir kent
– Aspendos, Olympos, Myra, Patara, Perge, Phaselis, Side ...
Antil Denizinde Bir Ada
– Tobago ...
Ara vermek (bir şeye)
Dinlenmek için o şeyi (işi) bir süre bırakmak; duraklamak, kesmek. ...