Seyrek olarak, nadiren. ...
Arama Sonucu – "Belli bir topluluğa özgü işaret"
Arap birliği
– Arap dünyasında kültürel, iktisadi, askeri, siyasal ve toplumsal işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla 1945 yılında kurulan, merkezi Kahirede olan örgüt. krş. Arap Ortak Pazarı
– İng. Ar ...
Araya koymak (birin)
Bir için çözümü işin sözü geçen birinin aracılık yapmasını sağlamak. ...
Arayıp sormak (birini)
1. Bir kimse ile ilgili bilgi toplamak, haber sormak. -2. Bir kimseyi ziyaret etmek, onunla ilgilendiğini göstermek. ...
Ardına düşmek (birinin, bir şeyin)
1. Herhangi bir amaçla onun ar kasından gitmek, peşini hiç bırakmamak. -2. ,Bir işi sonuçlandırmak için sürekli uğraşmak. ...
Arı kovanı gibi işlemek (bir yer)
Bir yerin gidip geleni, gireni çıkanı çok olmak. ...
Arka bulmak (birinden)
Bir iş işin onun desteğini sağlamak. ...
Arka çevirmek (birine)
– Ona eski yakınlığını göstermemek; sırt çevirmek. ...
Arka çıkmak (birine)
Bir kimsenin koruyuculuğunu üstlenmek, haklarını savunmak. ...
Arkadan vurmak (birini)
Güvenilen bir kimse, beklenmedik bir anda kötülük etmek; ihanet etmek. ...
Arkasını (birine, bir şeye) vermek
Bir kimsenin koruyuculuğundan güç almak ona dayanmak yaslanmak. ...
Arkasını almak (bir işin)
O işi sona erdirmek, bitirmek ...
Arkasını çevirmek (birine, bir şeye)
– Onunla ilgilenmez olmak, ona önem vermemek ...
Arkasını dayamak (birine, bir şeye)
Güçlü bir kimsenin koruyuculuğunda olmak; sırtını dayamak. ...
Arpa boyu kadar gitmek (bir işte)
çok az önemsiz denecek ölçüde ilerlemiş olmak. ...
Arpalık yapmak (bir yeri)
– bir kaynaktan sürekli olarak çıkar sağlamak ...
Asabına dokunmak (asabını bozmak) (biri, bir şey)
– sinirine dokunmak
– O kimse, şey sinirlenmesine yol açmak. ...
Aşağı görmek (saymak) (birini, bir şeyi)
Onu beğenmemek, küçümsemek. ...
Aşağı kalmamak (birinden)
özellikleri ya da davranışları yönünden benzerlerinden geri kalmamak; aynı nitelikte, durumda olmak. (Karş. Geri. durmamak.) ...
aşağı ve yukarı mısırın birliğinin sembolü
– Çifte taç ...
Aşığa almak (birini)
Onu tam yetki ve sorumlulukla yaptığı, görevden ...
Aşığa vurmak (bir şeyi)
1. Gizli kalması gereken bir şeyi aşıkla mak, belli etmek. -2. Bir davranış her şeyin belirtisi olmalı. ...
Aşığını bulmak (birinin)
1. Bir hesaplamada eksiğini ortaya koy mak. -2. Birini alt etmek için, bilinmeyen, gizli kalmış bir kusurunu, hatasını öğrenmek. ...
Aşık atmak (biriyle)
Bir kimseyle şeşitli konularda yarışa girmek; on dan aşağt kalmamak. ...
Aşıklısı olmak (bir şeyin)
O şeyin meraklısı, tutkunu, düşkünü olmak. ...