– adlandırmak
– alay etmek veya övmek amacıyla lakap takmak ...
Arama Sonucu – "Bir işi yerine getirme"
Adam almamak (bir yer)
Orası çok kalabalık olmak. ...
Adam etmek (birini) (bir şeyi)
– eğitmek, yetiştirmek, topluma yararlı duruma getirmek
– bir yeri düzene sokmak
– işe yarar duruma getirmek ...
Adam işine çıkamaz olmak (çıkamamak)
Sıkılganlık, utangaçlık, yoksulluk, yüz kızartıcı bir davranış vb. yüzünden insanların arasına karışamamak. ^ ...
Adam yerine koymak (birini)
– Ona hak etmediği değeri vermek.
– adamdan saymak, varlığını kabul etmek ...
Adı (bir şeye) çıkmak
Gerçekte öyle olmadığı halde, öyleymiş gibi tanınmak; ismi (bir şeye) çıkmak. ...
Adı çıkmak (birinin)
– Kötü bir adla anılır olmak.
– kötü bir ün kazanmak
– hakkı olmayan bir ün kazanmak ...
Adı karışmak (bir işe, olaya)
– kötü bir işle birinin ilgisi bulunduğu söylenilmek
– Söz konusu iş ya da olayda kendisinin de ilgili olduğunu söylenmek; ismi karışmak. ...
Adım atmamak (bir yere )
– Oraya hiç gitmemek, uğramamak ...
Adını (bir şeye) çıkarmak
Kendini o şey gibi tanıtmak. ...
adını kirletmek (veya lekelemek) (birinin)
– adının kötüye çıkmasına yol açmak ...
Aforoz etmek (birini)
– kilise birliğinden çıkarmak
– mec. darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum dışılamak
– Bir Hıristiyanı kilise topluluğundan çıkarmak
– İng. E ...
afrikada yaşayan bir antilop
– kob
– urebi
– oribi
– beisa ...
afrikada yaygın bir kobra türü
– haje ...
Afrikadan bir ülke – afrika ülkesi
– Angola, Benin, Botsvana, Burkina Faso, Burundi, Cezayir, Cibuti, Çad, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Etiyopya, Fas, Fildişi Sahili, Gabon, Gambiya, Gana, Gine, Gine-Biss ...
Ağır duymak (işitmek)
Kulakları iyi duymamak. ...
ağır işitmek (veya duymak)
– kulakları iyi işitmemek, az işitmek ...
Ağırlığını koymak (Bir şeye, bir şeyden yana)
Etkisini, gücünü, onu desteklemede kullanmak. ...
Ağırlık basmak (çökmek) (birine)
– uyuyacak duruma gelmek.
– gevşeklik ve uyku gelmek
– ağır bir hava kaplamak
– sessizlik oluşmak ...
Ağırlık vermek (olmak) (birine) (bir şeye)
1. Bir kimseye sıkıntı vermek. (Kars. Yük olmak) -2. Bir şeye önem vermek, öncelik tanımak. ...
ağız birliği
– Bir konuda anlaşarak aynı biçimde konuşma, söz birliği ...
Ağız birliği etmek
– bir konuda anlaşarak aynı biçimde konuşmak. ...
ağız değişikliği
– Yenilen veya yenilecek yemeğin çeşidinde yapılan değiştirme
– Önceden söylediği sözü söylememe veya değişik bir biçimde söyleme durumu ...
Ağız eğmek (birine)
Bir şeyi ondan yalvarırcasına istemek ...
Ağız kalabalığına getirmek (birini)
Konudışı sözlerle karşısındakini şaşırtıp amacına ulaşmak ...