Sarımsağın antibiyotik etkisini gösteren maddelerinden biri ...
Arama Sonucu – "Bir işi yerine getirme"
Alıcı gözüyle bakmak (bir şeye, birine)
– inceden inceye gözden geçirmek
– ona çok dikkatli bakmak, onu dikkatlice gözden geçirmek. ...
Alıp verememek (biriyle, bir şeyle)
Onunla arasında bir sorun olmak, anlaşamamak, geçinememek. ...
ALJiSiD-ANALJEZiK
Ağrı kesici madde ...
Alkış tutmak (birine)
1. El şırparak alkışlamak. -2. Bir kimseyi hem – alkışlamak hem de “yaşa, var ol” gibi sözlerle ululamak; övmek. ...
Allah akıl fikir (akıllar) versin (birine)
“Yaptıkları akıl ve mantığa sığmıyor, inşallah bundan sonra akıllanır.” anlamında. ...
Allah bir yastıkta kocatsın
– Yeni evlilere “Evliliğiniz ömür boyu olsun.” anlamında söylenen iyi dilek sözü. ...
Allah işin
Doğrusu, gerçekten. ...
Allah manda şifası versin (birine)
çok yiyenlere takılmak, onlan yer mek amacıyla söylenir. ...
Allah vergisi
Doğuştan gelen özellik, yetenek. ...
Allaha bir can borcu olmak
Allah’a vereceği canından başka hiç kimseye borcu olmamak. ...
Allak bullak etmek (bir şeyi) (birini)
1. Onu karıştırmak, bozmak, darmadağınık etmek. -2. Onu sağlıklı düşünemeyecek duruma getirmek. ...
Allayıp pullamak (bir şeyi, kimseyi)
Onu süslemek, ilgi çeksin diye kötü yönlerini çarpıcı şeylerle donatmak. ...
Alnından öpmek (bir kimseyi)
Onu çok beğenmek, kutlamak, takdir etmek. ...
Alt üst etmek (bir şeyi) (birini)
– alt yüzünü üst yüzüne getirmek
– çok karışık duruma getirmek, düzenini bozmak
– yıkmak, harap etmek
– huzursuz etmek, rahatsızlık vermek ...
ALTINIşIN
(Tür.) Ka. – Işığın en güçlü anı. ...
Altı okka etmek (birini)
– Birini kollarından ve bacaklarından tutup yukarı kaldırarak sallamak veya götürmek.
– Bir kimseyi kollarından ve bacaklarından tutup yukarı kaldırmak, aşağı indirmek.
– Ona büyük d ...
Altında kalmamak (bir şeyin)
Gördüğü iyiliği ya da kötülüğü karşılık sız bırakmamak. ...
Altını üstüne getirmek
1. Karmakarışık duruma getirmek. -2. Bir şey bulmak için her yanı karıştırmak. ...
Aman aman bir şey olmamak
Herkesin beğeneceği bir şey olmamak. ...
Aman vermemek (birine, bir şeye)
1. Onu rahat bırakmamak, -2. Ona acımamak, merhamet etmemek. ...
Amiyane tabiriyle
Halkın deyişiyle, halk ağzıyla, kaba bir söyleyişle. ...
analık etmek (birine)
– analık görevini yapmak
– ana gibi yakınlık göstermek ...
Ananın ak sütü gibi helal etmek (bir şeyi)
Onu karşılıksız olarak bağışlamak. ...
Anasından doğduğuna pişman etmek (birini)
Eziyet ederek onu canından bezdirmek. ...