Bir şeyi ondan yalvarırcasına istemek ...
Arama Sonucu – "Bir tatlı su balığı"
ağız kalabalığı
– Birbirini tutmayan gereksiz sözler ...
Ağız kalabalığına getirmek (birini)
Konudışı sözlerle karşısındakini şaşırtıp amacına ulaşmak ...
Ağız kokusu
– Ağız yolunda ve sindirim organlarında çeşitli rahatsızlıklardan dolayı oluşan koku
– Bir kimsenin çekilmez davranışları, istekleri, sözleri ...
ağız ünlüsü
– db. Boğumlanma yeri ağız olan ve ciğerlerden gelen havanın geniz yoluna kaymadan ağız boşluğundan geçmesi ile oluşan ünlü, ağızsıl ünlü.
– Boğumlanma yeri ağız olan ve burun yolu kapalı ...
ağız ünsüzü
– dil bilgisi: Boğumlanma yeri ağız olan ve ciğerlerden gelen havanın geniz yoluna kaymadan ağız boşluğundan geçmesi ile oluşan ünsüz
“b, c, ç, d, f, g, ğ, j, k, l, r, s, ş.” ...
aguşu
– kucağı
– aguş : kucak ...
ağza koyacak bir şey
– yiyecek bir şey ...
Ağzı (bir karış) açık kalmak
Bir olay ya da söz karşısında şaşırıp kalmak, donup kalmak. ...
ağzı bir
– sıfat. Söz birliği etmiş ...
ağzı kurusun
– felaket dileğinde bulunanlara karşı kullanılan bir ilenme sözü ...
Ağzı sulanmak
– imrenmek
– yeme, içme isteği artmak
– Bir şeyi yeme, ya da elde etmek isteği duymak, ona imrenmek ...
Ağzı süt kokmak
– çok genç ve toy olmak ...
Ağzı yanmak (birinden, bir şeyden)
– bir şeyden veya kişiden büyük zarar görmek
– O şeyden (ötürü) zarar görmek, olumsuz yönde etkilenmek. ...
ağzına bakakalmak (birinin)
– sözlerine hayran olmak. ...
ağzına baktırmak (birinin)
– kendini zevkle dinletmek. ...
ağzına bir kemik atmak
– birini küçük bir çıkarla susturmak. ...
Ağzına bir parmak bal çalmak
Bir kimseyi tatlı vaatlerle, önemsiz şeylerle oyalamak, avutmak. ...
Ağzına bir şey (çöp) koymamak
Hiçbir şey yememiş olmak. ...
Ağzına burnuna bulaştırmak (bir işi)
Bir işi becerememek, berbat etmek, bozmak. (Kars. Yüzüne gözüne bulaştırmak.) ...
ağzına düşmek (birinin)
– dile düşmek ...
Ağzına sakız etmek (bir şeyi)
O şeyi devamlı konuşur olmak. ...
Ağzına sürmemek (koymamak) (bir şeyden)
Söz konusu bir yiyecek, içecekse ondan hiç yememek, içmemek. ...
Ağzında gevelemek (bir şeyi)
açıkça söylememek ...
Ağzından düşürmemek (bir şeyi, birini, adını)
Her yerde, her zaman onun sözünü etmek ...