Onun haklı olduğunu kabul etmek, ona yanıl-madığını söylemek. ...
Arama Sonucu – "Bir amaca erişmek için izlenen yol"
Hakkı geçmek (birine, bir şeye)
1. Bir kimsede, şeyde emeği, hizmeti bulunmak. -2. Hakkından bir parçası başkasına verilmiş olmak. ...
Hakkından gelmek (bir şeyin, birinin)
1. Yapılması güç bir işi başarmak. -2. Bir kimseye hak ettiği cezayı vermek. ...
Hakkını vermek (birinin, bir şeyin)
1. çalışmasının karşılığını tam olarak ödemek. -2. Bir işe gerektiği ölçüde emek vermek. ...
Haklı bulmak (birini)
Haklı olduğunu kabul etmek; onu uygun, yerin de görmek. ...
Hal hatır sormak (birine)
Bir kimseye “nasılsınız” diye sormak. ...
Hale yola koymak (bir şeyi)
Onu düzenlemek, iyileştirmek, düzelt mek. ...
Hali kalmamak (bir şeye)
çok yorulmak, gücünü yitirmek; başka şey yapacak gücü kalmamak. ...
Hallaç pamuğu gibi atmak (bir şeyi, bir yeri)
Onu, orayı dağıtmak, her birini ayrı yere atmak. ...
Halvet olmak (birileriyle, biriyle) (bir yer)
– birisi veya birileriyle yalnız görüşmek amacıyla içeriye başkasını veya başkalarını almamak ...
Hancı sarhoş, yolcu sarhoş
“Kimin ne yaptığı, ne söylediği belli de ğil.” anlamında. ...
Haraca bağlamak (kesmek) (birini, bir yeri)
Ona belli zamanlarda belli miktarlarda haraç vermesini zorbalıkla kabul ettirmek. ...
Haram etmek (bir şeyi, birine)
Bir kimseye verilen bir şeyin yararlı olmamasını istemek Haram olmak (bir şey, birine) ...
Hararet basmak (birini)
1. çok susamak. -2. Vücut ateşi yükselmek. ...
Hararet vermek (bir şey, birine)
– Susatmak, susamasına yol açmak. ...
Harcı olmak (bir şey, birinin)
1. Birinin yapabileceği bir iş olmak. -2. Ancak o kimseye özgü bir iş olmak. ...
Harekete getirmek (birini, bir şeyi)
Onu kımıldatmak, canlandırmak. ...
Hasır attı etmek (bir şeyi)
Onu örtbas etmek, unutturmaya çalış mak, işleme koymamak; minder altı etmek. ...
Haşır neşir olmak (biriyle) (bir şeyle)
1. Onunla, onlarla kaynaşmak, sıkı fıkı olmak. -2. Onunla uğraşmak. ...
Hasret gitmek (bir yere, kimseye)
özlemini şektiği bir yeti ya da kimseyi göremeden ölmek. ...
Hasret kalmak (birine, bir şeye)
Onu çok özlemek, ona özlem duy mak. ...
Hatırına bir şey gelmesin
‘Sözüm, davranışım sana karşı değil, sen alınma.” anlamında. ...
Hatırından çıkarmamak (bir şeyi, birini)
Onu unutmamak. ...
Hatırından şıkamamak (birinin)
Sevilip sayılan bir kimsenin isteğini yapmazlık edememek. ...
hava basıncı birimi
– bar ...