Onu göz önünde bulun durmak, düşünmek; önemsemek. ...
Arama Sonucu – "Bir amaca erişmek için izlenen yol"
Hesap etmek (bir şeyi)
1. Onu hesaplamak. -2. Onu kendi kendine tartışıp düşünmek. ...
Hesap sormak (birine, birinden)
Bir kimseyi yaptıklarından dolayı sorguya çekmek. ...
Hesaptan düşmek (bir şeyi, birini)
1. Bir alacağı ya da borcu hesaptan çıkarmak. -2. Bir şeyi, bir kimseyi yok saymak. ...
hevesi kursağında (boğazında veya içinde) kalmak
– istediği, imrendiği şeyi elde edememek ...
Hevesini almak (bir şeyden)
istediği şeyi elde etmiş olmak. ...
hiçbir işe yaramayan
– artık, atık, boş, gereksiz
– çerik çürük ...
hidrobiyoloji
– fizik. Sularda yaşayan canlıların hayatını inceleyen bilim dalı
– Fransızca. hydrobiologie ...
Hint müziğine özgü telli bir çalgı
– Sarangi, Vina ...
Hisse çıkarmak (bir şeyden)
1. Kendisiyle ilgili bir yön bulmak. -2. Pay çıkarmak. ...
Hissi vermek (uyandırmak) (bir şey)
O şey sözü edilen şeye ben zer bir duygu uyandırmak, o izlenimi uyandırmak. ...
Hıncını (birinden) çıkarmak (almak)
öfkesini başkasına kötü davranarak çıkarmaya çalışmak, öcünü (ondan) almak. ...
Hırsını çıkarmak (birinden, bir şeyden)
öfkesini bir başkasına ya da bir başka şeye sataşarak yenmeye çalışmak. ...
Hor bakmak (hor görmek) (bir şeye, birine )
Ona değer vermemek; aşağı görmek. ...
Hor kullanmak (bir şeyi)
Onu hırpalarcaşına kullanmak ...
Hor tutmak (birini)
Bir kimseye karşı kalbini kırarcasına davranmak. ...
Hortumlu bir hayvan
– Tapir, fil ...
Hoş görmek (bir şeyi, birini)
Bir kimsenin kusurunu anlayışla karşı lamak ...
Hoş tutmak (birini)
Ona iyi davranmak, onu kırmaktan, incitmekten kaşınmak ...
Hoşafına gitmek (bir şey)
Onu beğenmek, hoşuna gitmek. ...
Hoşbeş etmek (biriyle)
– Onunla sohbet etmek ...
Höt demek (birine)
Onu korkutmak, ona şatmak (Kars. Gözdağı vermek.) ...
Hurdaya çevirmek (bir şeyi)
– Artık onu işe yaramayacak, kullanılamayacak duruma getirmek ...
Huyu suyu (birinin)
Onun mizacı, karakteri. ...
Huzur vermek (birine)
1. Onu rahat bırakmak -2. Onu dinlendir mek ...