– hipnoz, telkin tekniği ile doğum ...
Arama Sonucu – "Bir amaca erişmek için izlenen yol"
ibret almak (bir şeyden)
– Ondan gereken dersi çıkarmak; ders almak. ...
ibret olmak (bir şey birine)
– ders olmak ...
icabına bakmak (bir şeyin, birinin)
– gereğini yerine getirmek
– bir kimseyi yok etmek, ortadan kaldırmak ...
içi çekmek (bir şeyi)
– Bir şeye karşı içinde istek duymak. (Kars. Canı çekmek, gönlü çekmek.) ...
içi dışı bir
– Düşündüğünü açıkça söyleyen, gizli bir düşüncesi olmayan, ikiyüzlü olmayan, özü sözü bir ...
içi götürmemek (dayanmamak) (bir şeyi)
– Acıklı bir duruma dayanamamak; yüreği dayanmamak
– Onu kıskanmak
– Vicdanı el vermemek. ...
içi içine geçmek
– tedirgin olmak ...
içi içine sığmamak
– telaş, sabırsızlık, coşkunluk göstermekten kendini alamamak ...
içi içini yemek
– istediğini yapamama yüzünden üzülmek
– dert etmek ...
içinde bir şeyler öğütülen kap
– havan ...
içinde bulunan çevre
– ortalık, etraf ...
içinde bulunan zaman
– zamane, dönem ...
içinden (içten) pazarlıklı
Sinsi, yapacağı kötülükleri sezdirmeyen (kimse). ...
içinden geçirmek (bir şeyi)
Onu düşünmek, tasarlamak. ...
içine kapanık
– otist ...
içine kurt düşmek
– kendisine zararı dokunacak bir durum meydana geleceğinden kuşkulanmak ...
içini aşmak (birine)
– derdini anlatmak, içini dökmek ...
içini boşaltmak
1. Kızdığı için bir kimseye işinden geçenleri söyleyip rahatlamak. -2. Derdini anlatmak. ...
içini çekmek
üzüntüsünden derin derin nefes almak (Kars. Göğüs girmek, iç geçirmek.)* ...
içini dökmek
– Derdini anlatmak, iç dünyasındaki duygu ve düşüncelerini bir bir anlatmak
– ferahlamak, rahatlamak ...
içini kemiren şey
– kurt
– kuruntu, vesveve, evham ...
içini kurt yemek (kemirmek)
– sürekli bir kaygı içinde bulunmak ...
içinin yağı erimek
Kötü bir şey olacak diye üzüntü çekmek. ...
içli dışlı olmak (biriyle)
– karşılıklı olarak candan ve içten davranmak, teklifsiz görüşmek ...