Bir işe, kimseye en uygun , en elverişli olan. ...
Arama Sonucu – "Bir işi yerine getirme"
BiSiNOZ
Pamuk işçilerinde görünen , pamuk tozlarının sebebiyet verdiği bir akciğer hastalığı ...
bitişik
– sıfat. Yan yana olan
– sıfat. Yandaki
– Yan
– Yandaki ev, bina vb.
– muttasıl, muvassıl
– Osmanlı abecesinde, kendisinden sonra gelenlere bitişen (harf). Karşıtı ...
bitişik kelime
– dil bilgisi. Ses düşmesi, ses türemesi, üzerindeki ekin görevini kaybetmesi veya anlam kayması dolayısıyla aralarına ek girmeyerek kalıplaşmış iki veya daha çok sözden oluşan kelime: pazartesi ...
Bitki İsimleri
Bıkkınlık gelmek (birine)
Ondan bıkmak, usanmak, bunalmak. ...
Bıkkınlık vermek (birşey birine)
Bir şeyi tekrarlaya tekrar I aya karşı sındakini usandırmak. ...
Boca etmek (bir şeyi)
Onu birdenbire ters şevirip işindekileri boşalt mak. ...
Boğuntuya getirmek
şaşırtma yoluyla birisine yüksek fiyatla mal sat mak ya da düşünmesine fırsat vermeden bir şeyi kabul ettirmek. ...
Bok atmak (bulaştırmak, sürmek) (bir şeye, birine)
Ona iftira etmek (Kars. Kara çalmak.) ...
Bok etmek (bir şeyi*)
Onu bozmak, berbat etmek. ...
Bok yemek düşer (birine)
“O küstahlık etmesin, bu işe karışmasın.” anlamında. ...
Bombardıman etmek (birini)
Bir kimseye ağır sözler söylemek. Borca batmak ...
Borç bilmek (bir şeyi)
Bir şeyi yapmayı, kendisi işin zorunlu bir görev olarak kabul etmek. ...
Borusunu çalmak (birinin)
çıkar sağlanan kimsenin hoşuna gidecek, düşüncelerine uygun düşecek davranışlarda bulunmak. ...
Boş vermek (bir şeye, birine)
Ona önem vermemek, aldırmamak. ...
Boy ölçüşmek (biriyle) (bir şeyle)
Yeterliğini,, üstünlüğünü göstermek için onunla yarışmak. ...
Boynuz takmak (dikmek) (birine)
Kadın başka bir erkekle iliçki kura rak kocasını aldatmak. ...
Boynuzlu bir hayvan
– sığır, koyun, keçi, manda, bizon, antilop, geyik ...
Bozuk para gibi harcamak (birini)
Bir kimsenin değerini sıfıra indirmek, onu başkalarının yanında küçük düşürmek. ...
brezilya para birimi
– brezilya reali ...
Bucak bucak aramak (birini)
Onu her yerde aramak. ...
bucak bucak kaçmak (saklanmak) (birinden, bir şeyden)
bir olay, bir durum veya bir kimseyle karşılaşmamaya çalışmak ...
buğdaygillerden bir bitki
– Akdarı, Halfa, Arpa ...
Bulantı vermek (bir şey birine)
O şey onu kusacak duruma getir mek, midesini bulandırmak. ...