O şeye kötü bir anlam vermek. ...
Arama Sonucu – "Bir işi yerine getirme"
Ferah tutmak (gönlünü, işini, kalbini)
Sevinçli olmak, tasalanmamak, sıkılmamak. ...
fetişist
– top. b. Fetişizmi uygulayan kimse veya görüş
– ruh b. Fetişizme düşkün kimse
– Fr. fetichiste ...
fetişizm
– ilkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik.
– Karşı cinsin giysi vb. şeyleriyle cinsel coşku ve doygu ...
fidan yetiştiricisi
– Fidan üretimi için ön hazırlık, toprağı ekim ve dikim için hazırlama, damızlık bahçesi tesis etme, tohum, çöğür ve çelikten fidan üretme ve satış işlemlerini yapma bilgi ve becerisine sahip ni ...
Fikir almak (birinden, bir şeyden)
1. Bir konuda yetkili bir kimse den bilgi almak, o kişinin düşüncesini sormak. -2. O konuda bilgi sa hibi olmak. ...
Fikir vermek (birine) (bir şey)
-I.Bir konuda yol gösterici nitelikteki düşüncesini bildirmek. -2. insanı bir düşünceye, inanca ulaştırmak. ...
Finlandiya parlamentosuna verilen isim
– Ediskunta ...
fisil
– Küçük soğan, arpacık soğanı.
– Filiz, sürgün.
– Sıska, zayıf.
– Tüylenmemiş fare yavrusu.
– Yemeğin içindeki et parçaları.
– Tarla içinde çalılar.
– Soğan v ...
Fitil etmek (birini)
Onu çok kızdırmak. ...
Fitil olmak (birine)
Ona çok kızmak; öfkelenmek. ...
Fitil vermek (Birine)
Onu kızdırmak, kışkırtmak. ...
Fırsat vermek (tanımak) (bir şeye, birine)
Bir işi gerçekleştirmek için uygun durum hazırlamak; zaman vermek. ...
Fıtık olmak (birine)
Ona çok kızmak, sinir olmak ...
fon yöneticisi
– Banka, sigorta, sanayi kuruluşları vb. işletmelerin, karlılık, verimlilik gibi göstergelerini esas alarak gelir kaynaklarını yönlendiren kişi ...
Frtık etmek (birini)
Onu çok kızdırmak ; sinirlendirmek. ...
Gafil avlamak (birini)
Onu habersiz ve hazırlıksız olduğu bir sırada bastırmak, güç duruma düşürmek. ...
galeyana getirmek
coşturmak ...
Garaz bağlamak (birine)
Ona karşı düşmanca duygular beslemek; kin beslemek (bağlamak). ...
Gargaraya getirmek
Gürültüye getirerek bir sözün, bir eylemin önemini, etkisini hafifletmek, dikkatten kaçırmak ...
Gavur etmek (bir şeyi)
Onu işe yaramayacak duruma getirmek, zi yan etmek, n ...
Gebe bırakmak (birini)
Onu borçlu duruma getirmek. ...
Gebe kalmak (birine)
Ona borçlu durumda olmak. ...
Gece bekçisi
– Geceleyin iş yerlerini veya kuruluşları bekleyen kimse, ases ...
gelişigüzel
– sf. Herhangi bir, baştan savma, rastgele, lalettayin
– zf. üstünkörü
– Dizgeli bir işlemin ürünü olmayan ya da bir kurala bağlı olmadığı için oluşumu ya da sonucu önceden kestiril ...