– sıfat. Hem kendi cinsini hem de karşı cinsi arzulayan ...
Arama Sonucu – "Bir tatlı su balığı"
bişübhe
kuşkusuz, şüphesiz. ...
bisud
yararsız. ...
bisülfat
– kimya. Hidrojenli sülfatlar
– Fransızca. bisulfate ...
bisülfür
– kimya. Molekülünde iki kükürt atomu bulunduran birleşik. ...
bişümar
sayısız. ...
bişuur
bilinçsiz. ...
bitki örtüsü
– bitki bilimi. Bir bölgede yetişen bitkilerin tümü, bitey, flora, vejetasyon ...
bitki özsuyu
– lateks ...
Bıkkınlık gelmek (birine)
Ondan bıkmak, usanmak, bunalmak. ...
Bıkkınlık vermek (birşey birine)
Bir şeyi tekrarlaya tekrar I aya karşı sındakini usandırmak. ...
Boca etmek (bir şeyi)
Onu birdenbire ters şevirip işindekileri boşalt mak. ...
Bok atmak (bulaştırmak, sürmek) (bir şeye, birine)
Ona iftira etmek (Kars. Kara çalmak.) ...
Bok etmek (bir şeyi*)
Onu bozmak, berbat etmek. ...
Bok yemek düşer (birine)
“O küstahlık etmesin, bu işe karışmasın.” anlamında. ...
bölüşüm
– Bölüşme, paylaşma işi
– distribüsyon
– Bir özdek ya da nesneyi çeşitli evrelere, konumlara durumlara üleştirme.
– Bir ekonomide belirli bir dönemde elde edilen toplam gelirin ...
Bombardıman etmek (birini)
Bir kimseye ağır sözler söylemek. Borca batmak ...
Borazan kuşu
– hayvan bilimi. Güney Amerika’da yaşayan, mavi ve yeşil metalik yansımalı bir kuş, agami ...
Borç bilmek (bir şeyi)
Bir şeyi yapmayı, kendisi işin zorunlu bir görev olarak kabul etmek. ...
Borçsuz harçsız
Hiç borca girmeden. ...
Borusu ötmek
Nüfuzu olmak, sözü dinlenmek, sözü geçmek. ...
Borusunu çalmak (birinin)
çıkar sağlanan kimsenin hoşuna gidecek, düşüncelerine uygun düşecek davranışlarda bulunmak. ...
Boş vermek (bir şeye, birine)
Ona önem vermemek, aldırmamak. ...
Boşu boşuna
Hiç gereği yokken, hiçbir kazanç sağlamadan; boş yere. ...
Boy ölçüşmek (biriyle) (bir şeyle)
Yeterliğini,, üstünlüğünü göstermek için onunla yarışmak. ...