(Ar.) Ka. 1. ince güzel ses. 2. Islık. ...
Arama Sonucu – "Cebin-i saf"
safiyane
– zarf. Safça ...
SAFiYE
(Ar.) Ka. – (bkz. şafi). ...
SAFiYET
(Ar.) Ka. – Saflık, temizlik, masumluk. ...
SAFiYüDDiN
(Ar.) Er. – Dini temiz, dini pak. ...
SAFiYULLAH
(Ar.) Er. 1. Temiz yürekli. 2. Hz. Ademin lakabı. ...
safkan
– sıfat. Irkının katışıksız özelliklerini taşıyan (at). ...
Saflık, masumluk
– Temizlik, safiyet
– Hulus, halislik, masumluk
– safvet, saffet, arılık ...
safra
– Balonlarda bulunan pilotların, yükselmek veya inişi yavaşlatmak istediklerinde attıkları ağırlık.
– denizcilik. Gemileri ve her boyda deniz aracını dengede tutmak, istenilen su düzeyine ...
safsaf
söğüt. ...
safsata
– Boş, temelsiz, asılsız söz
– Doğru olmadığı halde doğru gibi gِösterilen düşünce veya söz ...
safşikaf
düşman saflarını yaran savaşçı. ...
safşiken
düşman saflarını yaran savaşçı. ...
şaft
– tek. Bir makinenin dönme hareketini öteki parçalara aktaran ve ucuna dişli çarklar, tekerlekler veya pervane
bağlanan demir mil
– İng. shaft ...
saftaron
– sıfat. Saftirik ...
safvet
saflık, temizlik, arılık. ...
SAFVETULLAH
(Ar.) Er. – Hz. Muhammed (s.a.s)in isimlerinden. ...
SAFZEN
(a.f.i.) Er. – (bkz, Safder). ...
saksafon
– müzik. Genellikle pirinçten yapılmış, metal tuşlara basılarak çalınan, çoğunlukla bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı
– Fransızca. saxophone ...
Tanrı misafiri
çağrılı olmadan gelen ve geceyi orda geçiren (geçirecek olan) konuk. ...
vassaf
öven, anlatan, tavsif eden. ...
yaran-ı safa
– Safa dostları, zevk ve eğlence ile vakit geçiren dostlar ...
yorgan çarşafı
– Yorganın alt yüzüne dikilen çarşaf ...