– çok üzüntülü olmak, düşünceye dalmak
– Kötümser bir hava içinde düşünceye dalmak. ...
Arama Sonucu – "Düş i ıztırar"
Karadenizde gemilerin mi battı? (ne düşünüyorsun?)
“öyle derin derin düşünecek ne var?” anlamında. ...
Karasevdaya düşmek (tutulmak, uğramak)
Bir kimseyi şiddetli, fa kat ümitsiz bir biçimde sevmek, ona büyük bir sevgiyle bağlanmak. ...
karşı düşürüm
– tic. Ucuzluğa karşı yapılan ucuzluk ...
kaygılı düşünce
– endişe ...
Kayıttan düşmek (bir şeyi)
Bir şeyin adını, numarasını defterde sil mek. ...
Kazdığı çukura (kuyuya) kendisi düşmek
– Başkası için yapmayı düşündüğü kötülüğe kendisi uğramak. ...
Kedi gibi dört ayak üstüne düşmek
Eh tehlikeli durumlardan hiçbir zarar görmeden kurtulmak. ...
Kendi derdine düşmek
Yalnızca kendi dertleriyle uğraşıp durmak. ...
Kötü kötü düşünmek
üzüntülü bir biçimde düşüncelere dalmak. ...
Kötü yola düşmek
Kadın ahlakdışı davranışlara yönelmek, orospulu ğa başlamak. ...
kötülük düşünen
– kötü kalpli, fena kalpli, içi fesat ...
Kucağına düşmek
– düşman, felaket, sefalet vb. kötü şeylerin veya durumların içine düşmek, onlarla karşılaşmak ...
Küçük düşmek
itibarı sarsılmak, saygınlığı zedelenmek. ...
küçük düşürmek
– değerini veya şerefini sarsmak ...
KUDDUS
(Ar.) Er. 1. Temiz, pak. 2. Hatadan, gafletten, eksiklikten uzak. 3. çok aziz, mübarek. – Allahın isimlerinden. “Abd” takısı alarak kullanılırsa daha iyi olur. ...
KUDDUSi
(Ar.) Er. – 1. Kuddus olan Allahın nimetine mazhar olan 2. 19. yy. Borlu meşhur mutasavvıf Türk şairi. ...
KUDüS
(Ar.) Er. 1. Filistinin merkezi olan şehir. – Ruhu1- Kudüs ...
Kukumav gibi düşünüp durmak
üzüntülü bir biçimde düşünmeye dalmak. . ...
Külahını önüne koyup (alıp) düşünmek
Olup bitenleri hakkında derin derin düşünmek. ...
kümeden düşme
– Kümeden düşmek işi
– bulunduğu kümedeki takımlardan en az puan alarak bir alt kümeye inme, ligden düşme. ...
kuruntuya düşürme
– iham ...
Kuşku uyanmak, (kuşkuya düşmek)
Kuşkulanmak, şüphelenmek. ...
kuvvetten düşmek
– gücü azalmak ...
Laf düşmemek (birine)
1. Başkalarının yanında kendisinin söz söy lemesi yakışık atmamak. -2. Konuşma sırası kendine gelmemek; söz düşmemek. ...