Ona büyük saygı göstermek, değer vermek. Başta gelmek ...
Arama Sonucu – "Dairenin sekizde biri"
Başa çıkarmak (bir işi) (birini)
– Onu çok şımartmak. ...
Başa çıkmak (biriyle)
– güçlükler çıkaran biriyle olan işini, kendi istediği yolda sonuçlandırabilmek ...
Basamak yapmak (bir şeyi, birini)
Bir kimseden ya da durumdan, daha yüksek bir yere gelebilmek için yararlanmak. ...
Başı altından çıkmak (birinin)
Kötü bir durum onun tasarım ve girişimiyle meydana gelmek; kafasının altından çıkmak. ...
Başı hoş olmamak (bir şeyle), (biriyle)
1. Ondan hoşlanmamak. -2. O kimseyle arası bozuk olmak; kafası hoş olmamak. ...
Başı işin (birinin)
Değer verilen kişinin hayatı sözkonusu edilerek kullanılan ant ya da yalvarma sözü. ...
Başına bela etmek (birini, bir şeyi)
Onu kendisine sıkıntı verecek bir durumu getirmek; o şeyin kendisini tedirgin edecek duruma gelmesine neden olmak. ...
Başına bitmek (birinin)
istemediği halde yanına gelip bir türlü ordan ayrılmamak, ısrarlı isteklerde bulunmak. ...
Başına çıkarmak (birinin)
– şımartmak, çok yüz vermek ...
Başına çorap örmek (birinin)
– birine, haberi olmadan kötü duruma düşürücü davranışta bulunmak ...
Başında olmak (bir durum birinin)
Aynı sıkıntılı durumu yaşamakta olmak. ...
Başından atmak (defetmek) (birini) (bir şeyi)
1. Rahatsızlık veren, artık sıkıcı olan bir kimseyle olan iliçkiye son vermek. -2. Yapılması güç olan ya da çok zaman alacak olan bir işi bırakmak. ...
Başını yakmak (birinin)
Onu tehlikeli bir duruma sokmak, zarar sokmak ...
Başını yemek (birinin)
– güç duruma düşmesine yol açmak
– öldürmek, ölümüne yol açmak. ...
Başının artından çıkmak (bir şey, birinin)
Kötü bir şey birinin, kurnazca hazırladığı bir plana göre yapılmak; kafasının altından çıkmak. ...
Baskın çıkmak (birinden, bir şeyden)
Ondan üstün olmak, onu geride bırakmak. ...
Baştan çıkarmak (birini)
Onu etkileyerek kötü yola sürüklemek, doğ ru yoldan saptırmak; ayartmak. ...
Batta olmak (birine)
Birisinden ısrarla, bıkkınlık verdirecek ölçüde bir şeyler istemek; ona asılmak. ...
Bel bağlamak (birine, bir şeye)
– birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak, güvenmek
– ona güvenmek, inanmak. ...
Beş paralık etmek (birini)
Ayıplarını söyleyip onu küçük düşürmek. ...
Bezginlik gelmek (birine bir şeyden)
0 şeyden yorulmak, bıkmak, usanmak. ...
bir ağırlık ölçü birimi
batman
çeki
dirhem
gram
hektogram
kantar
kilogram
kırat
litre
miligram
okka
ons
santigram
ton
varil ...
Bir kaşık suda boğmak (birini)
Bir kimseye çok kızmak; kin duy mak. ...
bir milyar kilograma eşit kütle birimi
– Megaton ...