– farfara, velveleci, kavaracı ...
Arama Sonucu – "Duş ı ıztırar"
ağzı kalabalıklık
– Ağzı kalabalık olma durumu ...
Ağzı kara
– sf. Kara haber vermekten hoşlanan, şom ağızlı.
– Bir yerde konuşulanı veya yapılanı duyup görmesi istenilmeyen.
– Boşboğaz, geveze, sır tutmaz.
– Kaba konuşan, söven, sövmeyi ...
ağzı karalık
– Ağzı kara olma durumu ...
ağzı kenetli
– sf. Sır tutan, sır saklayan.
– Alt ve üst dudağı beyazlı at.
– Sır vermeyen.
– Konuşmayan, suskun. ...
ağzı kenetlilik
– Ağzı kenetli olma durumu ...
ağzı kilitli
– sf. Sır saklayan
– Oruç tutan (kimse), oruçlu.
– Alt ve üst dudağı beyazlı at.
– Sır vermiyen, ketum (kimse).
– Atlarda akıtmanın üst dudaktan alt dudağa geçmesi durumu ...
ağzı kilitlilik
– Ağzı kilitli olma durumu ...
Ağzı kulaklarına varmak
– Bir olay, durum karşısında çok sevinmek. ...
ağzı kulaklarında
– sf. Çok sevinçli, mutlu (kimse) ...
ağzı kurusun
– felaket dileğinde bulunanlara karşı kullanılan bir ilenme sözü ...
Ağzı laf yapmak
– kolay konuşma yeteneği olmak
– inandırıcı söz söyleme yeteneği olmak ...
ağzı oynamak
– bir şeyler yemek
– konuşmak. ...
ağzı paça olmak
– argo. Sevinmiş, keyifli olmak.
– argo. Cinsel duyguları uyanıp zevk duymak. ...
Ağzı pek
– sıfat. Ağzı sıkı
– Sır saklamayı bilen (kimse). ...
ağzı peklik
– Ağzı pek olma durumu ...
Ağzı pis
– sıft. Sövmeyi, açık saçık konuşmayı huy edinmiş .(kimse). ...
ağzı sıkı
– sf. Sır saklayan, ağzı pek, ketum ...
ağzı sıkılık
– Ağzı sıkı olma durumu, sır saklama, ketumiyet, ketumluk ...
Ağzı sulanmak
– imrenmek
– yeme, içme isteği artmak
– Bir şeyi yeme, ya da elde etmek isteği duymak, ona imrenmek ...
Ağzı süt kokmak
– çok genç ve toy olmak ...
Ağzı teneke kaplı
– şaka. çok sıcak veya çok acı şeyleri kolaylıkla içebilen, yiyebilen (kimse). ...
Ağzı var dili yok
– pek sessiz, kendi halinde anlamında kullanılan bir söz
– konuşamayan, derdini anlatamayan anlamında kullanılan bir söz ...
ağzı varmamak
– söylemeye, açıklamaya gönlü elvermemek. ...
Ağzı yanmak (birinden, bir şeyden)
– bir şeyden veya kişiden büyük zarar görmek
– O şeyden (ötürü) zarar görmek, olumsuz yönde etkilenmek. ...