– Ara
– Uygun, elverişli durum, fırsat
– Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor.
– Yılın on ikinci ayı, ilk kanun, kanunuevvel.
– Ayakyolu.
& ...
Arama Sonucu – "Duş ı ıztırar"
aralık etmek
– aralamak, yarı açmak ...
Aralıklı
– sıfat. Birbirine bitişik olmayan, aralarında açıklık bulunan, aralı, fasılalı, mesafeli, ara ara, seyrek
– Dizgide kelimeler, harfler veya satırlar arasında açıklık olan, espaslı
– ...
aram-ı can
– Gönlün, canın rahatı.
– Sevgili, sevilen güzel ...
Arap saçı
çözülmesi güç, karışık durum, iş. ...
Arapların başına taktığı cember
– agel ...
araplığı benimsemek
– Araplaşmak ...
arasını (aralarını) açmak (bozmak)
– iki kişi arasındaki dostluğu, iliçkiyi bozmak ...
Arasız
Sürekli olarak, arkası kesilmeden, ara vermeden, müstemirren, vira. ...
araştırıp bulma
– tedarik ...
araştırma geliştirme
– Bir ürünün veya bir çalışmanın etkisini, verimliliğini, geliştirilmesini sağlamak için uzmanlarca yapılan ayrıntılı araştırma ...
araştırma ve teknoloji geliştirme politikası
– İng.research and technological development policy
– Fr.politique de la recherche et du developpement technologique ...
araştırmacı
– Araştırma yapan, inceleyen kimse, araştırıcı, araştırman, mütetebbi
– Araştırmayla ilgili temel anlayış, bilgi ve beceriler kazanmış ve bilim, sanat, edebiyat alanlarında araştırma yapan ...
Arayı açmak
– aradaki uzaklık artmak
– mec. görüşmemek. ...
Arayı soğutmak
1. Bir olayın üzerinden zaman geçmesini beklemek. -2. Eski dostluğu sürdürmemek. ...
Arayı uzatmak
Bir kimseyi ziyarette, arayıp sormada gecikmek. ...
Arayı yapmak
– Dargın olanları barıştırmak.
– iki kişi arasında dostluk ilişkisi kurmak.
– arasını bulmak ...
Arayıp sormak (birini)
1. Bir kimse ile ilgili bilgi toplamak, haber sormak. -2. Bir kimseyi ziyaret etmek, onunla ilgilendiğini göstermek. ...
arbalet olarak da bilinen kurmalı yay
– tatar yayı ...
ardı ardına
– zf. Ara vermeden, aralıksız olarak, sürekli bir biçimde ...
Ardı arkası kesilmemek
Birbiri ardınca gelmek, hiç ara vermeden sürüp gitmek. ...
Ardı sıra
Arkasından, peşinden. ...
ardıl
– Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, arda, halef, öncel karşıtı
– mantık. Bir çıkarımda varılan sonuç ...
ardıl, öncel
– halef, arda ...
ardılmak
– (-e) Birisinin sırtına asılmak.
– Sataşmak, çatmak.
– mec. Musallat olmak, asılmak, takılmak.
– Abanmak, yaslanmak, dayanmak, yüklenmek.
– Asılmak, tutunmak, tırmanmak, ...