Ene dik olarak, boyuna, tulani ...
Arama Sonucu – "Gür ve uzun bıyık "
uzunluk ölçüsü
– matematik. Uzunluğu ölçmek için kullanılan metre, yarda, arşın vb. herhangi bir birim ...
üzüntü
– Teessür, elem, esef, gam, hüzün, mihnet, teessüf, yeis
– Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği ...
yeryüzünde insan etkisini inceleyen coğrafya dalı
– beşeri ...
yıl uğursuzun
– arsız, yüzsüz kimselerin el üstünde tutulduğu zamanı anlatan bir söz ...
yoğurmak
-i Katı veya toz durumundaki bir maddeyi herhangi bir sıvı ile karıştırarak hamur durumuna getirmek.
-i, mecaz. Bir kişiye istenilen nitelikleri kazandırmak, yeteneklerini geliştirmek
– Çiftleşm ...
yoğurt
– Maya katılarak koyulaştırılmış beyaz, kıvamlı bir süt ürünü
– Süte genellikle Lactobacillus bulgaricus kültürünün ilavesi ve bu karışımın belli sıcaklıkta bir süre bırakılması sonucu olu ...
yoğurt çiçeği
– hlk. Papatya ...
yoğurt mayası
– çalacak, çalcak ...
Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal
bk. Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık. ...
Yüz aklığıyla (yüzünün akıyla) çıkmak (bir işten)
Bir işi kendisinden beklendiği gibi eksiksiz ve başarılı bir biçimde yapıp bitirmek. ...
yüze soğurma
– fizik, kimya. Bir gazın veya sıvının, bir katının içine yüzeysel olarak girmesi, soğrumsama ...
yüzünden akmak
– herhangi bir durum yüzünden çok belli olmak. ...
yüzünden okumak
– ezbere değil, yazılmış kâğıttan okumak.
– herhangi bir durumu yüzünden anlamak ...
yüzüne bakamaz olmak
– utanç, yüreksizlik vb. sebeplerle bir kimsenin karşısına çıkamamak. ...
yüzüne bakılmaz
– çok çirkin ...
yüzüne bakmamak
– önem vermemek, ilgilenmemek.
– darılmak, gücenmek. ...
yüzüne duramamak
– dayanamamak, bir isteğe hayır diyememek, kıramamak ...
Yüzüne gülmek
– dostmuş gibi görünmek
– dostluk göstermek, ilgi göstermek, alakalanmak
– temizliği, yeniliği dolayısıyla ferahlık vermek ...
yüzüne hasret kalmak
– birinden veya bir şeyden yoksun kalmak, özlemek ...
Yüzüne kan gelmek
– sağlığı yerine gelmek, benzinin solgunluğu geçmek ...
Yüzüne karşı (söylemek)
– bir kimsenin kendi önünde ve ondan çekinmeden ...
Yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
“Hiçbir sözü ya da davranışı onur kırma saymıyor, arsızca davranıyor.” anlamında. ...
Yüzüne vurmak (çarpmak) (bir suçu, kabahati)
Kabahatini, kusurunu yüzüne karşı söyleyip ayıplamak, kınamak ...
yüzüne yazmak
– gelinin yüzünü süslemek ...