Bir işin yapılması sırasında büyük engelleri aşıp tam sonuca ulaşılacağı anda önemsiz bir neden yüzünden başarısız olmak. ...
Arama Sonucu – "Irmak dere çay "
çaydanlık
– Çay hazırlamak için kullanılan mutfak eşyası ...
caydırıcı
– sıfat. Kararından, sözünden döndürücü (kimse veya şey) ...
caydırış
– Caydırma işi ...
caydırmak
-i Cayma işini yaptırmak ...
caygah
1 .yer. 2.makam. ...
caygın
– sıfat, halk ağzında. Vazgeçip işin ardını bırakan.
– sıfat, halk ağzında. Dönek. ...
çayhane
– Çayevi ...
cayi
aç. ...
çayı görmeden paçaları sıvamak
bk. Dereyi görmeden paçaları sıvamak. ...
çayır
– Üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer
– Böyle yerde biten ot
– Özellikle ılıman kuşakta yaygın olan, bozkırlara göre daha nemcil, yeşilliği daha sürekli ve kimi kez ağaçla karışık ...
cayır cayır
– zarf. Şiddetli, çabuk ve etkili bir biçimde (yanmak, yırtılmak vb.) ...
cayırdamak
– Nesneler “cayır” sesi çıkararak yanmak veya yırtılmak ...
cayırdayış
– Cayırdama işi ...
çayırgüzeli
– bitki bilimi. Buğdaygillerden bir bitki (Erogrostis major). ...
cayırtı
– Şiddetli yanma, yırtılma sırasında çıkan sesin adı ...
cayış
– Cayma işi ...
çAYKARA
(Tür.). – Küçük akarsu, yazın kuruyan küçük akarsu. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
çaylak
– hayvan bilimi. Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
– sıfat. Toy ...
cayma
– Caymak işi
– vazgeçme
– Verilmiş bir sözden, yapılmış bir anlaşmadan vazgeçme.
– Rücu
– sarfınazar
– Bir yöne bırakma, üzerinde durmama, sayışmama. ...
caymak
– (-den) Sözünden, kararından dönmek, vazgeçmek ...
caynak
– Güvercin sınıfından bir kuş.
– Tırnak, pençe. ...
caynişin
birinin yerine geçen, halef. ...
CAYO
Küçük ada ...
CENDERE
– Kalın oklava
– Manevi baskı
– Sıkı ve dar yer
– Pres. basınç, baskı. Sıkıştırma işleminde kullanılan alet. Basınç makinesi
– Taze peynirin suyunu süzmek ve kalıba koy ...