– Bir değerlendirme getiren yargı
– Herhangi bir kişi, olay ya da duruma karşı, nesnel özellikleri yerine taşıdıkları değer açısından tepkide bulunma.
– kıymet hükmü
– Olgular ...
Arama Sonucu – "Kesin yargı"
estetik yargı
– Estetik öznenin, estetik nesnenin değeri ile ilgili yargısı
– Süjenin bir sanat eseri hakkında onun güzel veya hoş olduğu yönünde bir yargıda bulunmak ...
Herkesin ağzına düşmek (herkesin ağzına sakız olmak)
Dedikodu konusu olmak. ...
ilk yargılık
– Davaları birinci kertede görüp çözümleyen yargılık.
– İng. lower court, court of first instance, court below ...
kesin
– sf. Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu
– zf. Kesinlikle.
– bk. net
– İng. definite ...
kesin açık
– kategorik ...
kesin buyruk
– emir
– kategorik imperatif ...
kesin olarak
– kesinlikle ...
kesinkes
– zf. Kesinlikle ...
kesinlik ifade eden oran mutlak
– Yüzdeyüz ...
kesinlikle
– zarf.
Kesin bir biçimde, kesin, kesin olarak, kesinkes, yüzde yüz, her hâlde, her hâlükârda, mutlak, mutlaka, katiyen, banko ...
kesinmek
– nsz. Kesme işi yapılmak ...
Kesintilerden sonra kalan
– Net ...
kesintisiz
– sf. Aralıksız
– Hiçbir vergi kesilmeden verilen (para). ...
kesintisiz, aralıksız
– ara vermeden, layenkati, sürekli ...
Maskesini indirmek
Gizli amaçlarını, gerçek niteliğini ortaya çıkarmak. ...
öfkesini (birinden, bir şeyden) almak (çıkarmak)
öfkeli kişi haksız yere bir başkasına çatmak ya da olmayacak bir şey yaparak rahatlamaya çalışmak ...
Peşin hüküm (yargı)
– Bir konu ya da kişiyle ilgili olarak önceden edinilmiş, değiştirilmek istenmeyen olumlu ya da olumsuz yargı; önyargısını bırakmak (bırakmamak) (birinin, bir şeyin) ...
peşin yargı
– Ön yargı ...
yargı
– Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm
– huk. Yasalara göre mahkemece bir olay veya ol ...
yargıda bulunma
– karşılaştırma yapmak
– değerlendirme yapmak
– açıklama yapmak
– hüküm vermek
– karar vermek
– Seçenekler arasında doğru akıl yürütmek ...
yargılama
– hukuk. Birbirine karşı olan iki tarafı dinleyerek bir yargıya varma, muhakeme
– felsefe, ruh bilimi. Anlık ...
yargılanmak
– (nsz) Yargılama işi yapılmak ...
yargılık
– Ulus adına yargı görevi yapılan ve bağımsız yargıçların yasaları uygulayarak yargı verdikleri yer.
– mahkeme.
– İng. court ...
Yargıtay
– Tüze yargılıklarınca verilen karar ve yargıların son inceleme orunu (mercii).
– Temyîz Mahkemesi
– İng. court of cassation, supreme court of appeal ...