– Özel hükümler ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
ahlama
– Ahlamak işi ...
ahlamak
– (nsz) İç çekmek, ah etmek, ah çeker gibi ses çıkarmak ...
AHMAD GRAN
1506-1543 yıllarında Etiyopyayı egemenliği altına almış bir hareketin önderi ...
AHMADU SEKU
Batı Afrikadaki Tukular imparatorluğunun ikinci ve son hükümdarı ...
ahmak
– sf. Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal ...
Ahmak ıslatan
ince ince yağan yağmur. ...
ahmakane
ahmakça. ...
ahmaki
ahmaklık. ...
ahmakıslatan
– Yavaş yavaş ve ince ince yağan yağmur, çisenti ...
ahmaklaşmak
– Aptallaşmak.
– mecaz. Bir an için şaşalayıp bocalamak. ...
Ahmaklık
– Zekâsı az gelişmiş olma durumu, budalalık, anlayışsızlık, akılsızlık ...
ahterşümar
1. .yıldızbilimci. 2.geceleri uyuyamayan. ...
AHURAMAZDA
Zerdüşt dininin iyilik tanrısı ...
aile planlaması
– Ailenin geçim koşullarını göz önüne alarak çocuk sahibi olmayı düzenlemesi.
– Ailelerin istedikleri zaman, istedikleri sayıda ve bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmaları.
– Aile ...
AiRYAMAN
Zerdüşt ...
ak madde
– anatomi. Demet durumundaki sinir liflerinden oluşan beynin iç, omuriliğin dış tabakası.
– Gliya hücreleri ve sinir uzantılarından meydana gelmiş, beyin ve beyincikte organın iç tarafında ...
Akacak kan damarda durmaz
– “kişi, alın yazısında olanla kesinlikle karşılaşır” anlamında kullanılan bir söz ...
akaçlama
– Akaçlamak işi, tefcir, drenaj.
– Toprağın sağlığa ve tarıma dokuncalı, gereğinden çok suyunu boşaltmak ve akıtmak amacıyla girişilen düzenleme işlerinin tümü.
– Yeraltı sularını to ...
akaçlamak
– (-i) Bir yerde birikmiş suları akıtmak
– Bataklıkları akaç yoluyla kurutmak ...
AKAMAN
Alkmanion ile Kallirhoenin oğlu ...
Akan Sular Durmak
– itiraz edememek, söyleyecek sözü kalmamak ...
AKASMA
– bitki bilimi. Düğün çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen, sarmaşık özelliği gösteren bir bitki, yaban asması, orman sarmaşığı, meryemana asması (Clemat ...
akbasma
– halk ağzında. Katarakt.
– Göz içindeki lensin saydamlığını kaybederek opak bir görünüm almasına bağlı gelişen, giderek görmenin azalmasıyla belirgin durum, aksu ...
akçalama
– Akçalamak işi.
– Bir izlence, çizenek ya da herhangi bir uygulamanın, gider ya da akçalı gereksinmelerinin karşılanması
– İng. financing ...