Yakın olmasına rağmen kendisinden hoş lanılmayan kimse ile birlikte bulunmamayı anlatmak için söylenir. ...
Arama Sonucu – "Maden yeri"
Soyup soğana çevirmek (birini, bir yeri)
1. Hırsız, bir kimsenin ya da bir yerin bütün parasını, değerli eşyalarını alıp götürmek. -2. Bir satıcı ya da iş yapan kimse müşterisinin ya da iş yaptıran birinin bütün parasını çekmek. ...
Su götürür yeri olmamak
– başka türlü yorumlanacak bir yönü bulunmamak ...
Suyu mu çıktı? (bir yerin)
“Bu yerin beğenilmeyecek nesi var ki kalmak istemiyorsun?” anlamında. ...
tan yeri
– Güneşin doğmak üzere olduğu sırada, ufukta hafifçe aydınlanan yer ...
TANYERi
(Tür.) – Güneş doğmak üzereyken, ufukta hafifçe aydınlanan yer. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
Taşa tutmak (birini, bir yeri)
Ona, oraya arka arkaya taş atarak sal dırmak. ...
tepsi biçiminde madeni bir çalgı
– gonk ...
Tıka basa (doldurmak) (bir şeyi, bir yeri)
Onu, orayı hiç boş yer kalmayacak biçimde (doldurmak). ...
Topa tutmak (bir yeri) (birini)
1. Bir yere topla art arda ateş etmek -2. Kızılan bir kimseye ağır sözler söylemek. ...
Tutar yeri kalmamak
1. çok eskimek -2. Savunulacak bir yönü kal mamak (Kars. iler tutar yanı almamak.) ...
Ut yeri
Vücuttan cinsel organların bulunduğu yer; mahrem yer, edep yeri. ...
Utancından yere (yerin dibine) geçmek
çok utanmak. ...
üzerinde maden dövülen araç
– örs ...
Vasiyeti yerine getiren
– vasi ...
Veri madenciliği
ing. data mining ...
Yangın yerine dönmek (bir yer)
Orası karmakarışık, dağınık bir du ruma gelmek. ...
Yer yerinden oynamak
1. Bir olay toplumda büyük bir telaş, coşku, kargaşa, tedirginlik yaratmak. -2. Bir iş çok gürültülü ve telaşlı bir bi şimde yapılmak ...
Yeri gelmek
Sırası gelmek, zamanı uygun olmak. ...
Yeri göğü birbirine katmak
Büyük bir heyecan, korku, telaş yarat mak. ...
Yeri olmak
1. Uygun olmak -2. Sırası, zamanruygun olmak. ...
Yeri öpmek
(Alay yollu) Yere düşmek. ...
yeri soğumadan
– ayrılan bir kimsenin ardından çok zaman geçmeden ...
Yeri yurdu belirsiz
– Nerede yatıp kalktığı, nerede dolaştığı belli olma yan, serseri (kimse). ...
yerilmek
– Yerme işine konu olmak, kötülenmek.
– Küçümsenmek, gözden düşmek ...