– Devir, Dolaşma
– Bir sonuca ulaşıncaya kadar yapılan iş.
– Başladığı noktada biten, bir veya daha fazla yere önceden belirlenmiş bir programa göre yapılan seyahat. Kısa gezinti
...
Arama Sonucu – "TÜR"
tür
– Çeşit, cins
– biy. Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr
– fel. Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavr ...
Tur atmak
şöyle bir dolaşmak. ...
tur bindirmek
– sp. uzun mesafeli pist yarışlarında hızlı olanlar, yavaş olanları bir veya daha fazla tur geride bırakmak;
– mec. üstün gelmek, fark atmak. ...
tür çeşit
– nev, cins, tevir ...
tur operatörü
– Tur düzenleyen kişi ...
TURA
(Tür.) Er. 1. Tuğra. 2. Kalkan, siper. Turahan ...
türab
toprak. ...
TüRABI
(Ar.) Er. – Toprakla ilgili. Topraktan. ...
TURAç
(Tür.) – Keklik cinsinden eti yenir bir av kuşu. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
TURALP
(Tür.) Er. – Genç, delikanlı yiğit. ...
turan
– Turancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin adı
– Türklerin Orta Asya’daki en eski yurtları ...
Turancılık
– Bütün Türklerin tek yurtta ve tek buyruk altında birleşmelerini öngören, ırkçı bir akım.
– Osmanlı Devleti’nin son yıllarında ortaya çıkmış olan, Osmanlılık ve islamcılık akımları ...
turani
Turanlı. ...
turaniyülasl
(T.-A.) Turan asıllı. ...
türap
– Toprak, toz ...
TURATEKiN
(Tür.) Er. – Emin, zararsız ve koruyucu yiğit. ...
TURAY
(Tür.) Er. – Tur ay. ...
türb
turp. ...
TURBAY
(Tür.) Er. – Tur bay. ...
türbe
– Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı
– (Mimarlık) İçinde din ve devlet büyüklerinin mezarları bulunan yapı.
– İçinde, çoğu kez ünlü ki ...
türbedar
– Türbede hizmet gören, türbeyi bekleyen kimse, türbe bekçisi ...
türbet
türbe ...
türbülans
– coğrafya. Burgaç
– coğrafya. Beklenen hızından farklı bir biçimde ve beklenmeyen yönlerden gelen şiddetli hava akımı
– Fransızca. turbulence ...
TURCAN
(Tür.) Er. – Genç, delikanlı. ...