ilkçağ ...
Arama Sonucu – "Yemis meyve urun"
kurun-i vüsta
ortaçağ ...
Kuruntu
– Yanlış ve yersiz düşünce, evham
– Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
– Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
– Temelsiz sa ...
kuruntuya düşürme
– iham ...
kurutulmuş meyve
– kak, kurut, buruş ...
kurutulmuş süt ürünü
– kurut ...
Kuzu postuna bürünmek
Saldırgan olduğu halde kendisini yumuşak huylu olarak göstermek. ...
Meşe meyvesi
– pelit, palamut ...
meyve
– Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş.
– mec. Ürün, sonuç, kar
– bk. meyva
– Tohumlu b ...
meyve bahçesi
– İçinde meyve ağaçları olan bahçe.
– harım ...
meyve özü
– şıra ...
meyve şekeri
– kimya. Balda ve birçok meyvede bulunan bir şeker türü, levüloz, fruktoz
– C6H22O6, früktoz, levüloz; tatlı meyvelerde ve balda bulunan, renksiz, iğne biçimi örütleri olan bir karbonhidra ...
meyvedar
– sıfat. Meyveli, meyvesi olan, meyve veren ...
meyvehoş
– Kuru yemiş
– Kuru yemiş satılan yer ...
meyvelik
– Meyve ağacı dikili, belirli büyüklükte yer, yemişlik.
– Meyve konulan kap, yemişlik ...
Meyvenin özü
– nektar ...
Meyvenin yenmeyen iç bölümü
– eşelek ...
ölümle burun buruna gelmek
ölüme yol aşabilecek tehlikeli bir durumda karşılaşmak. ...
Oluruna bırakmak (bir şeyi)
Bir olayın ya da bir durumun kendi ko şullarında oluşmasını beklemek, yapılabildiği kadarıyla yetinmek. ...
Onuruna dokunmak
Bir söz ya da davranış gururunu incitmek, izzetinefsine dokunmak. ...
Onuruna yedirememek (bir şeyi)
1. Onur kıran, küşültücü nitelikte olan işleri yapmamak-2. Başkalarının küşültücü, onur kına davranış larına karşı tepkide bulunmak; kendine yedirememek, nefsine yedire memek; izzetinefsine yedireme ...
Orijinal bir ürünün birebir taklidi
– imitasyon ...
Sürüncemede bırakmak (bir işi)
O işi herhangi bir nedenle sonuçlandıramamak ...
Sürüncemede kalmak (bir iş)
O iş bir türlü sonuçlanamamak. ...
tesbih tanesi büyüklüğündeki meyve menengiç
– Çitlembik ...