– geometri: Belli bir açı düzeyinde gerçekleşen sapma ...
Arama Sonucu – "aşiyan ı nüra şitab "
açısal uzaklık
– gök bilimi. İki cismi gözlemciye birleştiren doğrular arasındaki açı ...
açısal yol
– fizik: Hareket eden cismin birim zamanda gözlemciye göre aldığı yol ...
Acısı çıkmak
– bir şeyin olumsuz, kötü sonucu bir süre sonra ortaya çıkmak
– Bir güçlüğün daha sonra olumsuz, kötü sonuçlarını görmek, yaşamak. ...
Acısı içine (yüreğine) çökmek (işlemek)
üzüntü yaratan bir olay belleğinde, gönlünde derin iz bırakmak. ...
acısına dayanamamak
– bir kimse bir yakınının ölümünden büyük üzüntü duymak ...
Acısını almak
– acılığını gidermek
– sızıyı dindirmek ...
acısını bağrına basmak
– bir üzüntüye, sıkıntıya yakınmadan katlanma ...
Acısını çekmek (bir şeyin)
– yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak ...
Acısını çıkarmak (bir şeyin) (bir kimseden)
– Zamanında gereği gibi yapılamayan birşeyi fırsatı düşünce fazlasıyla yapmak; telafi etmek, gidermek.
– Yapılan bir kötülüğe kötülükle karşılık verip öç almak; intikam almak.
– acıl ...
acısını görmek
– bir yakınının ölümünü görmek. ...
acısıyla tatlısıyla
– zarf. Hayatta karşılaşılabilen iyi kötü bütün yönleriyle ...
acısu
– Maden suyu
– İçmeye elverişli olmıyan tuzlu, kireçli, kükürtlü su.
– Deniz kenarından kaynıyarak çıkan tuzlu su.
– Çıban, sivilce ve yanığın içindeki sarı su, iltihap.
– ...
açıt
– mim. Bir duvarda kapı, pencere, kemerleme vb. bölümler için bırakılmış açıklık.
– yapıcılık: Kapı, pencere olarak kullanılmak üzere duvara bırakılan boşluk
– İng. opening, bay ...
acıtılmak
– (nsz) Acıtma işine konu olmak ...
acıtmak
– (-i) Acılık vermek
– Ağrı, sızı duyulmasına sebep olmak
– Kızdırmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek.
– İçlendirmek, kederlendirmek, üzmek.
– bk. acıhlandırmah.
– A ...
açkı
– Bir cismin yüzeyi üzerinde sert bir madde veya bir araç sürterek onu düzleştirip parlatma, perdah.
– Demircilikte delik büyütmekte kullanılan araç.
– Anahtar.
– Her türlü açm ...
açkı sözcük
– bilgisayar: Belirli bir komut ya da işlevi tanımlamak üzere tutulmuş sözcük ...
açkıcı
– Açkı yapan kimse, perdahçı.
– Anahtarcı.
– Yufka açan, yufkacı. ...
açkılama
– Açkılamak işi.
– Metal yüzeyleri, uygun bir çözelti emdirilmiş bezli ya da fırçalı tekerlekle parlatma.
– işleyim: Tahta, metal vb. yüzeyleri, uygun bir çözelti emdirilmiş bezli ya ...
açkılamak
– (-i) Açkı ile parlatmak.
– Fr. Aviver ...
açlığı öldürmek
– açlık duygusunu yatıştırmak ...
açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
açlık duygusunu yatıştırmak ...
Açlık
– Aç olma durumu. Doymamış olma durumu
– Kıtlık.
– Aşırı istek içinde bulunma
– Bir toplumda, bir toplumsal kümede nüfusun bir bölümünün yaşamda kalabilmek için gerekli olan öl ...
açlık çekmek
– yoksulluk içinde bulunmak. ...