Bulunduğu yerden hızlıca kalkmak. ...
Arama Sonucu – "amak"
Ayağını alamamak
1. Alıştığı yere gitmekten kendini men edeme mek. -2. Ayağını oynatamayacak duruma gelmek. ...
Ayağının pabucu olamamak (biri başkasının)
Değerce ondan aşağı olmak. ...
ayarlamak
– Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak
– Ölçü aletlerinin derecelendirilmesi.
– Ölçü aletlerinin hatasının bulunması.
– Ölçü aletlerinin gelişi g ...
ayazlamak
– (nsz) Hava ayaza çevirmek.
– Ayazda kalıp üşümek.
– argo Boş yere beklemek, eline bir şey geçmemek.
– Serinlemek. ...
aylamak
– (-i) hlk. Beklemek.
– (nsz) Sürmek, devam etmek.
– (-de) Ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak.
– Sözü uzatmak.
– Göstermek.
– Ayına ermek ...
Ayrısı gayrisi olmamak
Dost olanlar birbirlerinden hiçbir şeylerini esirgememek, yakın dost olmak. ...
Az buz (bir şey) olmamak
Bir şey azı m sanacak kadar olmamak. ...
Aza şoğa bakmamak
Bir şeyin niceliğine değil, eline geştiğine önem vermek. ...
azarlamak
– (-i) Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek ...
azotlamak
– (-i) kim. Azotla karıştırmak veya birleştirmek ...
bağdalamak
-i, halk ağzında Düşürmek için ayağını birinin ayaklarına takmak, çelme atmak.
-i, halk ağzında, spor Güreşte rakibe ayak sarması takmak. ...
bağdamak
– (-i) Birkaç şeyi birbirine geçirerek bağlamak.
– mec. İçinden çıkılmayacak bir duruma getirmek, kördüğüm etmek.
– Çelme takmak
– Güreşte sarmaya almak, çelme takmak ...
bağımlamak
-i Bir şeyi bağım altına sokmak, etkisi altında tutmak. ...
Bağlamak
– Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak
– Düğümlemek
– (-i) Yara ilaç koyup bezle sarmak
– (-i) Denk yapmak, paket yapmak
– Anlaşma yapmak
– (-i) Uyulması zorun ...
Bağlandığı yerde otlamak
Yerinde saymak, hiçbir ilerleme göstermemek. ...
balyalamak
-i Balya yapmak, denk yapmak. ...
banlamak
– (nsz) Horoz ötmek.
– Bağırmak, haykırmak.
– Anırmak.
– Şaşmak.
– Sayıklamak.
– Gizlenmesi gereken, söylenmeyecek şeyi söyleyivermek.
– Davetsiz gelmek.
R ...
bantlamak
-i Bantla iki şeyi birbirine tutturmak, bant yapıştırmak ...
Baş alamamak
bk Başını alamamak ...
basamak
– Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri
– Derece, aşama, kerte, evre, mertebe, rütbe
– mecaz ...
basamak basamak
– zf. Yavaş yavaş
– Derece derece ...
basamak değeri
– Rakamların, sayıda bulunduğu basamağa göre gösterdiği değerlere denir. ...
Basamak yapmak (bir şeyi, birini)
Bir kimseden ya da durumdan, daha yüksek bir yere gelebilmek için yararlanmak. ...
basamaklı yol
– medreç, medrec
– merdece ...