Yeterliğini,, üstünlüğünü göstermek için onunla yarışmak. ...
Arama Sonucu – "bir kişilik müzik"
Boynuz takmak (dikmek) (birine)
Kadın başka bir erkekle iliçki kura rak kocasını aldatmak. ...
Boynuzlu bir hayvan
– sığır, koyun, keçi, manda, bizon, antilop, geyik ...
Bozuk para gibi harcamak (birini)
Bir kimsenin değerini sıfıra indirmek, onu başkalarının yanında küçük düşürmek. ...
brezilya para birimi
– brezilya reali ...
Bucak bucak aramak (birini)
Onu her yerde aramak. ...
bucak bucak kaçmak (saklanmak) (birinden, bir şeyden)
bir olay, bir durum veya bir kimseyle karşılaşmamaya çalışmak ...
buğdaygillerden bir bitki
– Akdarı, Halfa, Arpa ...
Bulantı vermek (bir şey birine)
O şey onu kusacak duruma getir mek, midesini bulandırmak. ...
bulaşıcı bir hastalık
– kolera, sarıhumma, çiçek, boğmaca, verem, veba, tüberküloz ...
Bülbül gibi söylemek (bir şeyi)
Hiçbir şeyi saklamadan, herşeyi soylemek. ...
bulgar para birimi
– Bulgar Levası ...
Bulgurla Yapılan Bir Yemek
– Çetnevir ...
bununla birlikte
– zarf. Buna ek olarak, bununla beraber, amma velakin.
– zarf. Bunun böyle olduğuna bakmayarak, bununla beraber, mamafih ...
Bununla birlikte (beraber)
1. Buna bağlı olarak. -2. şu da var ki, ayrıca. ...
Burnunda tütmek (bir şey, yer, kimse)
– Onu çok özlemek, istemek, aramak; gözünde tütmek. ...
Burnunu sokmak (bir şeye)
– Kendisini ilgilendirmeyen işe karışmak.
– gerekmeden her işe karışmak ...
Burun buruna gelmek (biriyle, bir şeyle)
Onunla beklenmedik bir anda karşılaşmak (Kars. Yüz yüze gelmek.) ...
Burun kıvırmak (bir şeye)
– önem vermemek, küçümsemek, beğenmemek ...
büyük bir orman ağacı
– sedir, sekoya, maun ...
Büyük görmek (birini, kendini)
Birini ya da kendini yüceltmek, oldu ğundan üstün tutmak. ...
Buyur etmek (birini)
Konuğu “buyurun” diyerek işeri almak ya da sofraya şağırmak. ...
Buzdolabına koymak (bir şeyi)
Bir sorunun çözümünü ileri ki bir tarihe bırakmak. (Kars. Askıya almak.) ...
cabir
(Ar.) Er. – 1. Cebreden, zorlayan. 2. Galip gelen. 3. Aziz ve kuvvetli olan. Allahın hükümlerini uygulamada güç kullanan. 4. Kırıkçı, kırık sancı. Cabir b. Abdullah b. el-Ensari ...
CABiRE
(Ar.) Ka. – (bkz. Cabir). ...