– Tapir, fil ...
Arama Sonucu – "bir kişilik müzik"
Hoş görmek (bir şeyi, birini)
Bir kimsenin kusurunu anlayışla karşı lamak ...
Hoş tutmak (birini)
Ona iyi davranmak, onu kırmaktan, incitmekten kaşınmak ...
Hoşafına gitmek (bir şey)
Onu beğenmek, hoşuna gitmek. ...
Hoşbeş etmek (biriyle)
– Onunla sohbet etmek ...
Höt demek (birine)
Onu korkutmak, ona şatmak (Kars. Gözdağı vermek.) ...
Hurdaya çevirmek (bir şeyi)
– Artık onu işe yaramayacak, kullanılamayacak duruma getirmek ...
Huyu suyu (birinin)
Onun mizacı, karakteri. ...
Huzur vermek (birine)
1. Onu rahat bırakmak -2. Onu dinlendir mek ...
Hypnobirthing
– hipnoz, telkin tekniği ile doğum ...
ibret almak (bir şeyden)
– Ondan gereken dersi çıkarmak; ders almak. ...
ibret olmak (bir şey birine)
– ders olmak ...
icabına bakmak (bir şeyin, birinin)
– gereğini yerine getirmek
– bir kimseyi yok etmek, ortadan kaldırmak ...
içi çekmek (bir şeyi)
– Bir şeye karşı içinde istek duymak. (Kars. Canı çekmek, gönlü çekmek.) ...
içi dışı bir
– Düşündüğünü açıkça söyleyen, gizli bir düşüncesi olmayan, ikiyüzlü olmayan, özü sözü bir ...
içi götürmemek (dayanmamak) (bir şeyi)
– Acıklı bir duruma dayanamamak; yüreği dayanmamak
– Onu kıskanmak
– Vicdanı el vermemek. ...
içinde bir şeyler öğütülen kap
– havan ...
içinden geçirmek (bir şeyi)
Onu düşünmek, tasarlamak. ...
içini aşmak (birine)
– derdini anlatmak, içini dökmek ...
içli dışlı olmak (biriyle)
– karşılıklı olarak candan ve içten davranmak, teklifsiz görüşmek ...
ifadesini almak (birinin)
1. Onu sorguya çekmek. -2. Onu dövmek, hırpalamak. -3. Onu yenmek, ona üstün gelmek. ...
ifrata vardırmak (bir şeyi)
– bir şeyin ölçüsünü kaçırmak ...
ifrit etmek (birini)
Onu çok öfkelendirmek, kızdırmak (Kars. çileden çıkarmak.) ...
ifrit olmak (kesilmek) (birine, bir şeye)
Ona çok kızmak, öfkelenmek. (Kars. çileden çıkmak.) ...
iftira atmak (etmek) (birine)
On asılsız ve kasıtlı bir suç yüklemek (Kars. Kara çalmak.) ...