Açık sarı renkte, oldukça kıvamlı, yakıcı ve yanıcı olarak kullanılan petrol ürünü ...
Arama Sonucu – "havada bulunan bir çeşit gaz"
gazojen
– Sıvı veya katı yakıtı hava, oksijen etkisiyle gazlaştırmaya yarayan araç.
– Fr. gazogène ...
GAZOLiN
Ham petrolün ilk damıtılmasında ayrılan çok uçucu, hafif akaryakıt ...
gazometri
– fiz. Gaz ölçümü.
– Fr. gazometrie ...
GAZVA
Malın ve davarın kötüsü ...
GAZVE
– Arap aşiretleri arasında yapılan savaş.
– Din uğruna yapılan savaş.
– Din savaşı. ...
GAZYUVARI
Atmosfer ...
GAZZAL
(Ar.) Er. – iplikçi. ...
GAZZALi
(Ar.) Er. – islam aleminin büyük mütefekkirlerinden. – Babası “Gazzal-iplikçi” sanatçısı olduğu için kendisine Gazali adı verilmiştir. ...
Gebe bırakmak (birini)
Onu borçlu duruma getirmek. ...
Gebe kalmak (birine)
Ona borçlu durumda olmak. ...
Gem vurmak (birine) (duygularına)
1. Onun taşkın, aşırı .davranış larını önlemek, önleyecek girişimde bulunmak. -2. Duygularına ha kim olmak. ...
gemi zincirlerinin denizde birbirine dolanması
– Isparmaça ...
geniş bir koltuk türü
– Kanepe, berjer, çekyat ...
Geri çevirmek (bir şeyi, birini)
1. Onu kabul etmemek. -2. Onu geldiği yere göndermek. ...
Geri durmamak (bir şeyden)
O şeyi yapmaktan kaşınmamak. (Kars. Aşağı kalmamak.) ...
giysilere dikilen bir tür süslü şerit
– harç ...
Gizli tutmak (bir şeyi)
Bir olayı, bir haberi hiç kimseye duyurma mak, aşıklamamak. ...
Gıcık almak (kapmak) (bir şeyden, birinden)
Onun söz ve davranışlarından, kimi özelliklerinden hoşlanmamak; dahası sinirlenmek. ...
Gıcık olmak (birine, bir şeye)
Bir davranışa ya da bir kimseye sürek li olarak sinirlenmek. ...
Gına gelmek (getirmek) (birine, bir şeyden)
O şeyden bıkmak, usanmak. ...
Gırgır geçmek (biriyle)
1. Onunla alay etmek. -2. Gevezelik etmek. ...
Gırtlak gırtlağa gelmek (biriyle)
Onunla kavgaya tutuşmak; boğaz boğaza gelmek. ...
göbeği biriyle bağlı (veya beraber kesilmiş)
her zaman birlikte bulunan, birbirinden ayrılmayan kimseler için kullanılan bir söz ...
Göğsü kabarmak (bir şeyden)
Ondan büyük övünş duymak, kıvan mak. ...