Bir kimseye ağır sözler söylemek. Borca batmak ...
Arama Sonucu – "havada bulunan bir çeşit gaz"
Borç bilmek (bir şeyi)
Bir şeyi yapmayı, kendisi işin zorunlu bir görev olarak kabul etmek. ...
Borusunu çalmak (birinin)
çıkar sağlanan kimsenin hoşuna gidecek, düşüncelerine uygun düşecek davranışlarda bulunmak. ...
Boş vermek (bir şeye, birine)
Ona önem vermemek, aldırmamak. ...
boşboğaz
– sıfat. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze, ayran ağızlı
– sıfat. Yerli yersiz konuşan. ...
Boy ölçüşmek (biriyle) (bir şeyle)
Yeterliğini,, üstünlüğünü göstermek için onunla yarışmak. ...
Boynuz takmak (dikmek) (birine)
Kadın başka bir erkekle iliçki kura rak kocasını aldatmak. ...
Boynuzlu bir hayvan
– sığır, koyun, keçi, manda, bizon, antilop, geyik ...
Bozuk para gibi harcamak (birini)
Bir kimsenin değerini sıfıra indirmek, onu başkalarının yanında küçük düşürmek. ...
brezilya para birimi
– brezilya reali ...
Bucak bucak aramak (birini)
Onu her yerde aramak. ...
bucak bucak kaçmak (saklanmak) (birinden, bir şeyden)
bir olay, bir durum veya bir kimseyle karşılaşmamaya çalışmak ...
buğdaygillerden bir bitki
– Akdarı, Halfa, Arpa ...
Bulantı vermek (bir şey birine)
O şey onu kusacak duruma getir mek, midesini bulandırmak. ...
bulaşıcı bir hastalık
– kolera, sarıhumma, çiçek, boğmaca, verem, veba, tüberküloz ...
Bülbül gibi söylemek (bir şeyi)
Hiçbir şeyi saklamadan, herşeyi soylemek. ...
bulgar para birimi
– Bulgar Levası ...
Bulgurla Yapılan Bir Yemek
– Çetnevir ...
bununla birlikte
– zarf. Buna ek olarak, bununla beraber, amma velakin.
– zarf. Bunun böyle olduğuna bakmayarak, bununla beraber, mamafih ...
Bununla birlikte (beraber)
1. Buna bağlı olarak. -2. şu da var ki, ayrıca. ...
burnu havada
– sıfat. Çok kibirli ...
Burnu havada (burnu büyük, burnu kaf dağında)
– Kibirli, herkese yukarıdan bakan kimse için söylenir.
– Kendini çok beğenmiş, kibirli (olmak) ...
Burnunda tütmek (bir şey, yer, kimse)
– Onu çok özlemek, istemek, aramak; gözünde tütmek. ...
Burnunu sokmak (bir şeye)
– Kendisini ilgilendirmeyen işe karışmak.
– gerekmeden her işe karışmak ...
Burun buruna gelmek (biriyle, bir şeyle)
Onunla beklenmedik bir anda karşılaşmak (Kars. Yüz yüze gelmek.) ...