Sonunda insanın sabrını tüketen, olum suz tepki yaşatan söz, davranış vb. ...
Arama Sonucu – "iki dağ arası sırt"
Başına dikilmek
Başucunda durmak, rahatsız etmek; tepesine dikil mek. ...
başkalarının sırtında yaşayan canlı parazit
– asalak ...
başkalarının sırtından geçinen
– asalak, parazit
– abacı, ekti, otlakçı, tufeyli ...
beriki
– sıfat. Beride olan
– zamir. Beride olan şey veya kimse ...
Beş parasız
Yoksul, parasız. ...
bikini
– Deniz, göl, havuz vb. yerlere girerken veya güneşlenirken giyilen, iki parçadan oluşan kadın giysisi. ...
bikir
– esk. Kızlık.
– Ar. bikr
– Yun. hymen
– Himen.
– bikri ...
Bir dediği iki olmamak (edilmemek)
Her isteği yerine getirilmek ...
Bir dediğini (söylediğini) iki etmemek (ikiletmemek)
Onun her istediğini yerine getirmek. ...
Bir iki demeden (derken)
Karşısındakine vakit bırakmadan, hiçbir şekilde duraksamadan. ...
bir koltuğa iki karpuz sığmaz
– aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır. ...
bir sözünü iki etmemek
– birinin her istediğini hemen yerine getirmek ...
Bir taşla iki kuş vurmak
– Bir davranışla, yararlı iki sonuç elde etmek.
– bir davranışla birden çok yararlı sonuca ulaşmak ...
birbirine bağlanmış iki tekneden oluşan taşıt
– katamaran ...
birikim
– Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
– Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim
– Bilim veya sanat alanında sahip olunan bilgi, repertuvar.
– ekonomi. ...
birikinti
– Bir yerde kendi kendine birikmiş olan şey
– kümülant, terakümat
– Öğelerinin boyutları ne olursa olsun, karalar üzerindeki eğimsiz yerlerde, çanak biçimli çukurlarda, sığ deniz ve ...
Bıçak sırtı
– Bıçağın keskin olmayan ters yanı ...
Boyacı küpü değil ki (hemen daldırıp çıkarasın)
“Bu iş o kadar kolay ve çabuk yapılamaz, belli bir emek ve zamana ihtiyaç vardır.” anlamında. ...
Bradikinezi
– İstemli hareketlerin anormal yavaşlaması ...
Burnu havada (burnu büyük, burnu kaf dağında)
– Kibirli, herkese yukarıdan bakan kimse için söylenir.
– Kendini çok beğenmiş, kibirli (olmak) ...
Burnunun dikine (doğrusuna) gitmek
– Başkalarının öğütlerine kulak asmayıp kendi bildiği gibi davranmak.
– öğüt dinlemeyerek kendi bildiği gibi davranmak ...
burnunun dikine gitmek
– öğüt dinlemeyerek kendi bildiği gibi davranmak ...
Çabuk eriyip dağılan
– erigen ...
CIDAğI
Derin ...