– Birine nasıl davranacağını göstermek, yol göstermek, akıl vermek ...
Arama Sonucu – "kıl"
Akıl sır ermemek (birşeye)
– bir işin niteliğini, gizli yönlerini anlayamamak. ...
Akıl sormak (birinden)
bk Akıl almak. ...
Akıl tersletti
Dengesiz, hoppa, delişmen (kimse). ...
akıl var, izan (veya mantık veya yakın) var
– herhangi bir şey bilgiye ve mantığa dayalı olarak yapılmalıdır anlamında kullanılan bir söz
– her şey ortada anlamında kullanılan bir söz. ...
Akıl vermek (birine)
– Akıl öğretmek. ...
akıl yaşta değil baştadır
– “akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir” anlamında kullanılan bir söz ...
Akıl yormak
Bir konuda çok düşünmek. ...
Akıl yürütmek
Aklını kullanmak düşünme yeteneğini harekete geçirmek. ...
akılane
akıllıca. ...
Akılcılık
– Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı.
– top. b. Akla v ...
Akılda kalmak (bir şey)
– Unutulmamak, hatırlanmak, akılda yer etmek ...
Akıldan çıkmak
Unutulmak; ...
akıldan yoksun
– sf. Aklını gereği gibi kullanamayan ...
akıldane
– Akıl veren kimse ...
akıle
akıllı kadın. ...
Akıllara durgunluk vermek
Bir şey inanılması guş, şaşırtıcı bir nitelik te olmak. ...
Akıllı
– Uslu, gözü açık, zeki, acer, bilge, bilgin, kurnaz, akil, lebib, fatin
– sıfat. Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil
– ünlem. Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir ...
akıllı bilet
– Akbil. İstanbul genelinde toplu ulaşımda kullanılan elektronik ücret toplama sistemi ...
Akıllı uslu
– sf. Dengeli olan.
– zf. Akıllı olarak, yaramazlık etmeyerek
– Ağır başlı, terbiyeli, dengeli (Kimse). ...
akıllıca
– sıfat. Akla yakın, doğru, makul
– zarf. Akla yakın, doğru bir biçimde, akıllıcasına, akilane ...
akıllılık etmek
– yerinde ve uygun davranmak
– uyanık davranmak. ...
akılsal
– sıfat, felsefe. Düşünceyi ve gerçeği somut değerlerle birbirine bağlayan, hakikati içine alan ...
akılsızlık etmek
– düşüncesiz ve yersiz davranmak. ...
Aklı takılmak (bir şeye, birine)
Hep o şey, kimse üzerinde durup dü şünmek. ...