– Kılıç yapılan yer ...
Arama Sonucu – "kıl"
kılıçla yapılan spor
– eskrim ...
Kılıçtan geçirmek
Tümünü kılıçla öldürmek. ...
kılıf
– Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap
– mecaz. Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe.
– Yakıtı çevreleyerek, fisyon ürünlerini ...
Kılıfına uydurmak
– bir durum ve tutuma, yöntemine uygun biçim vermek. ...
Kılığı kıyafeti düzmek
Yeni giysiler alıp giymek. ...
Kılık kıyafet
– Üst baş ve dış görünüş, kisve
– Giysi. ...
Kılıktan kılığa girmek
1. Giysilerini değiştirmek. -2. Sık sık düşünce ve kanı değiştirmek. ...
Kılına dokunmamak
Bir kimseye zarar verecek bir davranışta bulun mamak; tüyüne dokunmamak. ...
Kılını kıpırdatmamak (oynatmamak)
Tepki gösterilmesi gereken bir olay, söz karşısında hareketsiz katmak; ilgisiz, duyarsız davranmak. ...
kılış
– Kılma işi
– Osm. mizaç
– bkz. yaradılış ...
kıllanmak
– (nsz) Kılları çıkmak.
– Bıyığı, sakalı çıkmak.
– argo. Şüphe etmek.
– Yaltaklanmak, boyun eğmek.
– Alay etmek, aldırmamak.
– kılınmak ...
kıllet
azlık. ...
kılmak
– (yar) Etmek, yapmak ...
Kılşık atmak (birine)
Bir kimsenin işini bozucu davranışta bulunmak ya da söz söylemek ...
kırılma yıkılma gibi zarar
– hasar ...
kısa kılıç
– pala
– varsak ...
köpeğin boğazına takılan halka
– tasma ...
korunmak üzere bırakılmış
– emanet ...
minareyi çalan kılıfını hazırlar
– kolay kolay gizlenemeyecek kadar büyük bir yolsuzluğu yapan kimse, sorumluluktan kurtulma yollarını önceden düşünür anlamında kullanılan bir söz. ...
namazı kılınmak
– Müslüman birinin cenaze namazı kılınmak ...
ok kılıfı
– sadak, okluk, gedeleç ...
oltaya takılan yem
– ben, yemleme, yem ...
ölülerin yakıldığı yer
– krematoryum ...
parmaklara takılan tahtadan müzik aleti
– Kastanyet ...