– Dilleri oluşturan simgelerle anlamları arasındaki iliçkileri inceleyen bilim.
– Kelime anlamlarını başka kelimelerinkilerle karşılaştırarak veya onların zaman içindeki gelişimlerini gözö ...
Arama Sonucu – "kal am"
anlamca
– zarf. Anlam bakımından, mealen, manaca ...
anlamdaş
– sf. db. Eş anlamlı.
– Aynı veya hemen hemen aynı anlamda olan kelimeler birbirinin anlamdaşıdır (ANLAMDAŞLIK, Synonymie).
– eş anlamlı (kelime).
– Osm. müteradif ...
Anlamına gelmek
Belirtildiği biçimde anlaçılmak; manasına gelmek. ...
anlamış idrak etmiş
– kavramış, algılamış ...
anlamlı
– sıfat. Anlamı olan, manalı.
– sıfat, mecaz. İçeriği olan.
– sıfat, mecaz. Gizli bir anlamı olan, düşündürücü, manidar ...
anlamlı iz
– işaret, im ...
anlamlı manidar
– manalı, düşündürücü ...
anlamsal
– sıfat. Anlamla ilgili, semantik ...
anlamsız
– Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız, beyhude, boş, içsiz, yersiz, gıcırı bükme, ipsiz sapsız ...
ansamimilkalb
içtenlikle, canügönülden. ...
APATAM
Afrika zencilerinin çalı çırpıdan yaptıkları çardak gibi barınak ...
APATAM
Afrikada yerlilerin , çalı çırpıdan yaptıkları kulübe ...
apazlama
– Apazlamak işi.
– sf. den. Pupa ile orsa arasında geminin omurgasına 45 derece açı ile esen (rüzgar).
– zf. den. Böyle esen bir rüzgarla ...
apazlamak
– (-i) Avuçlamak, avuç dolusu almak.
– (nsz) Gemi apazlama rüzgarla gitmek.
– (nsz) den. Yelken rüzgarla dolup şişmek.
– Hafif yalpalamak.
– Gemi rüzgarla yavaş yavaş git ...
apokaliptik
– sf. ed. Anlaşılmaz, kapalı, karanlık (söz veya yazı)
– Fr. apocalyptique ...
application program
uygulama programı ...
Ar damarı şatlamak
Utanma duygusunu yitirmek, artık utanmaz olmak. ...
Ar namus tertemiz
Utanma, namus gibi niteliklerini yitirmiş (kimse). ...
Arada kalmak
– iki tarafı uzlaştırmak üzere araya girme dolayısıyla güç duruma düşmek
– Uyuşmazlıkları çözümlemek üzere girişimde bulunurken güç durumda kalmak, her iki yanı da hoşnut edememek. ...
Arada kaynamak
Karışıklık nedeniyle gereken ilgiyi, önemi görme mek. ...
araklama
– Araklamak işi, çalma, aşırma ...
araklamak
– (-i) argo Çalmak, aşırmak ...
aralama
– Aralamak işi.
– yarı açma
– Evlerin ara duvarı.
– Pehlivanların ilk defa güreşip yenişmeleri
– Bileşik gibi birbirine bağlı olarak kullanılan iki kelime arasına başka k ...
aralamak
– (-i) İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak
– Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek
– hlk. Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek.
– Bitkileri ...