– yelkenler, arkadan esen rüzgarla şişmiş olarak, tam yolla
– mec. alabildiğince, hiçbir şeye bağımlı olmadan ...
Arama Sonucu – "yel"
Sabah yeli
– meteoroloji. Sabahleyin gün doğusundan esen hafif ve yumuşak yel, esin, saba, saba rüzgârı ...
sam yeli
– Çölden esen sıcak rüzgar, sam (çöl rüzgarı) ...
şeb-i yelda
yılın en uzun gecesi. ...
şEBYELDA
(Fars.) Ka. – Yılın en uzun gecesi (22 Aralık). ...
seyelan
– Akma, akıntı
– fizik. Akı ...
tan yeli
– Sabaha doğru çıkan hafif rüzgar ...
TANYEL
(Tür.) – şafak vakti esen rüzgar. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
TANYELi
(Tür.) – Tan vakti esen yel. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
teyellemek
-i İki parçayı eğreti olarak seyrek dikişle elde dikmek, ilintilemek, ilgilemek ...
tıbbiyeli
– Tıp fakültesinde okuyan öğrenci ...
Üniversite öğretim üyelerinin giydikleri cübbe
– biniş ...
yel
yiğit. ...
yel yepelek
– zarf, mecaz
Yel yeperek
– Çabucak. ...
Yel yepelek (yeperek) yelken kürek
Büyük bir telaş ve çabuklukla. ...
yel yeperek
– zarf, mecaz
Çok acele, telaşlı bir biçimde, bilinçsizce (koşuşturmak), yel yepelek
– Telaş ile, acele ile, çabucak. ...
YELAL
(Tür.) Er. – Rüzgar, yel, esinti. ...
yelda
Yılın en uzun gecesi. ...
YELDAN
(Tür.) Er. – Hızlı, süratli. ...
yeldirme
– Yeldirmek işi.
– Kadınların çarşaf yerine kullandıkları, başörtüsü ile birlikte giyilen hafif üstlük
– Kadınların giydiği bir çeşit giysi, astarsız manto.
– Önlük ...
yeldirmek
-e, halk ağzında. Aceleyle koşturmak, koşuşturmak
– Koşturmak. ...
yele
– At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar
– Balıklarda sırt yüzgeci ...
yeleç
– sf. hlk. Havadar.
– Dağ sırtı.
– Fr. Aere ...
yelek
– Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi
– Okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy
– halk ağzında. Kuş kanadının büyük tüyü, telek.
– Kuş kanadındaki kalemli tüy.
– ...
yeleken
– sıfat, halk ağzında. Havadar.
– Kerkenez kuşu.
– Yelin fazla estiği yer. ...