– Kalkan kıkırdağı üzerinde ve boynun ön tarafında bulunan çıkıntıya verilen özel bir ad
– İng. Adam’s apple ...
Arama Sonucu – "yontulmuş elmas yüzü "
ademelması
– Gırtlak çıkıntısı.
– tuffah-ı âdem ...
Alnı açık, yüzü ak
Dürüst, namuslu (insan). ...
amerikan elması
– bilader ağacı ...
astarı yüzünden pahalı olmak (pahalıya gelmek)
– bir işin ayrıntılarına harcanılan para veya emek, elde edilen sonucun değerini aşmak ...
Ayıbını yüzüne vurmak
Bir kimsenin hatasının yüzüne* karşı söyle mek. ...
Dik dik bakmak (birine, yüzüne)
O kimseye sert, kızgın, öfkeli bir ifa deyle bakmak. ...
Dirlik yüzü görmemek
– Yaşamı boyunca huzur ve rahata kavuşmamak. ...
Eli yüzü düzgün
Yüzüne bakılabilir olan, güzelce (kimse). ...
elmas
– Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
– Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş
– sıfat. Bu taşlarla yapılmış
– Elmastıraş ...
Elmas gerdanlık
– akarsu, boruş ...
ELMASiYE
Dondurulmuş meyve suyundan yapılan bir tür pelte ...
Geceleri yağmuru gökyüzünde izlenebilen gök taşı
– Meteor ...
gökyüzü
– Atmosferin gözle görünen bölümü
– sema, asuman ...
kadın şapkalarına konulan ve yüzü örten ince tül
– vualet ...
Mandalyonun ters (ötesi) yüzü
işin ayrıca düşünülmesi gereken olumsuz yönü. ...
Ne şamın şekeri, ne Arapın yüzü (zekeri)
“Onunla karşılaşmak ya da görüşmek yarar sağlasa bile yine de karşılaşmak, görüşmek istemem.” anlamında. ...
Nişan yüzüğü
– Evlenecek olan çiftin nişanlandıklarında taktıkları ve düğünden sonra da taşıdıkları halka biçiminde yüzük, nişan halkası, alyans. ...
Rahat yüzü görmemek
Bir türlü rahaf bir duruma gelememek, sıkım larından, eksikliklerinden bir türlü kurtulamamak. ...
Rahat yüzü göstermemek (birine)
Onu süreli olarak rahatsız etmek. ...
şeytan görsün yüzünü
“Artık onu sevmiyor ve onunla hiç karşılaş mak istemiyorum.’ anlamında. ...
Su yüzü görmemiş
Hiç yıkanmamış, çok kirli. ...
Su yüzüne çıkmak
Bir gerçek, tutum, düşünce vb. bilinir duruma gelmek. ...
Ters yüzüne çevirmek (birini)
– Onu geri döndürmek. ...
Tersyüz (tersyüzü) geri dönmek
Gittiği yerden, istediği şeyi elde edemeden dönmek ...