– sıfat. Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı
– Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık
– Yüküm, mecburiyet
– Baskı
– zarf. Güçlükle
– ünlem. `Yapamazsın` anlamında ku ...
Arama Sonucu – "zor zahmetli"
zor alım
– huk. İşlenen bir suç karşılığı olarak suçlunun malının bütünü veya bir bölümü üstündeki mülkiyetine son verilmesi ve bu mülkiyetin bir başka kuruluşa devredilmesi, müsadere.
– esk. Tan ...
Zor bela
– Güçlükle ...
zor gelmek
– bir işin yapılması birine güç gelmek ...
zor kullanmak
– bir işin yapılması için her türlü baskıya başvurmak ...
zor oyunu bozar
– hile, güç kullanarak düzenlenen oyun boşa çıkarıldığında söylenen bir söz ...
Zor zar
bk. Zar zor. ...
zora binmek
– iş ancak zor kullanılmakla sonuçlanacak bir hâl almak.
– zorlaşmak. ...
zora gelememek
– baskıya, sıkıntıya veya sıkı bir çalışmaya dayanamamak, katlanamamak ...
Zora koşmak
– güçlük çıkarmak
– Bir işin yapılmasında zorluk çıkarmak
– Yapılması olanaksız bir şey istemek. ...
zoraki
– sıfat. İstemeyerek yapılan
– zarf. İstemeye istemeye, istemeyerek, zorla ...
ZORAL
(Tür.) Er. – Zor al. ...
zorba
– sıfat. Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse), müstebit, mütegallibe, despot, diktatör. ...
zorbaca
– zarf. Zorbaya yakışır bir biçimde ...
zorbalık
– Zorbaca davranışta bulunma, müstebitlik ...
zorbalık etmek
– zorba gibi davranmak ...
zorca
– sıfat. Biraz zor.
– zarf. Zor bir biçimde ...
zorgu
– ruh bilimi. Kişinin eğilimi ve isteğine uymayan iş ve davranışlara zorlanması veya bu özellikteki davranışları göstermesi. ...
zorgulu
– sıfat, ruh bilimi. Davranışları uygunsuz ve yersiz olmasına karşın bunları yapmak için önüne geçilmez bir zorgu duyan (kimse). ...
zorla
– zarf. Zor kullanarak, cebren, zecren, metazori
– zarf. İstemeyerek, isteksiz olarak, zoraki: ...
zorla yapılan
– cebri, zoraki, cebren, metazori
– angarya ...
zorlama
– Zorlamak işi, zecir
– tıp. Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık veya bozukluk
– sıfat. Zorlanarak sa ...
zorlamak
-i Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek
-i Açılması, kırılması, sökülmesi gereken şeyler için güç kullanmak
– nesnesiz. Üsteleme ...
zorlanmak
-e Zorlama işi yapılmak
– Güçlenmek. ...
zorlaşmak
– Zor duruma gelmek, güçleşmek ...