– Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet, muvafakat
– Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı, agreman.
– dil bilgisi. Özne ile yüklemin veya bazı dillerde olduğu gibi sıfat ile adın, cins ve sayı bakımından birbirine uyması: Öğretmen geldi. Öğrenciler ödevlerini yapmışlar gibi.
– matematik. Eşitlik.
– Testten elde edilen puanlar ile ölçüte ilişkin puanlar arasındaki bağlılaşma katsayısı.
– Anlatımın konuya uygun olması.
– Yaygın bir görüşü benimseme, bir durum ve koşula tüm uyarlanma.