– Kenar, köşe, yakın yer
– esk. İlçelerin, bir müdürle yönetilen bölümlerinden her biri, nahiye.
– Türkiye’nin yönetim örgütünde en küçük yönetim bölgesi.
– Köşe, bucak, uç, açı
– Yörüklerin, sıcaktan korumak için yoğurt, yağ tuluklarını koydukları yer.
– Köy evlerinde, ocağın her iki tarafındaki oturulacak yerler, ocak yanı.
– Memleket.
– Semt, mahalle.
– Taraf, öte, uzak.
– Dağ eteği, Dağ tepesi, doruğu.
– Çay, ırmak kıyılarındaki tarla ile su arasındaki çayır, sazlık, çalılık yer.
– Irmak kenarı, sahil.
– Dolap.
– Odun dolabı.
– bk. bucaklık
– Raf.
– Çakı, Bıçak.
– Yan, kıyı, yaka: Irman öte bucana geçtim.
– Sarayda padişah çocuklarının oturmaları için ayrılmış bölüm.
– Osm. Nahiye
– Fr. Coin