– Dökülmüş, saçılmış şeyler
– Bir topluluktan geri kalmış kimseler.
– Bozuntu.
– Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi.
– Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı.
– mecaz. Değersiz, bayağı, ayaktakımından olan kimse
– sıfat, mecaz. İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat
– tıp. Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti.
– coğrafya. Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer
– Bol akan, bol bol dökülen.
– Dış etkilerle ufalanmış, parçalanmış, moloz durumundaki kayaç ve canlı kalıntıları.
– Dağ eteklerinde köşeli taşlar ve daha ince öğeli özdeklerin karışımından oluşan yığıntılar.