– Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk
– Bir şeyden duyusal veya manevi sevinç duyma.
– Duygunun, içinde bulunduğu durum bakımından temel niteliklerinden biri; acının karşıtı olarak hoşlanma, tad alma.
– Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku
– istek duyulan bir şeyi elde etmeden doğan hoşnutluk duygusu.
– Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma,
– Ezgi.
– Borç, ödünç.
– ödünç alınan sütlerin kaşık sapı ile ölçülüp işaretlenmiş yeri.
– Süt ölçeği olarak kullanılan üzüm çubuğu.
– iştah.
– Gül ve ağaç yapraklarına dadanan bit, böcek.
– Ağaç kertmesi
– ing. pleasure