– müz. Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde.
– Suriyeden gelen iplik bel kuşağı.
– Bir çeşit beyaz buğday.
– Azerbaycanlı bir Türk tipi. Gölge oyunumuzda zengin bi ...
Kategori: Müzik
ağır aksak
– müz. Klasik Türk müziğinde bir usul.
– sf. Yavaş.
– sf. mec. Kesintili, düzensiz.
– zf. Yavaş ve düzensiz bir biçimde ...
ağır hava
– Kirlilik veya rutubet oranı yüksek olan hava.
– müz. Düşük ve yavaş tempoda çalınan ezgi veya oynanan oyun ...
ağız
– anat. Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ.
– Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü
– ...
akompanyatör
– müzik. Bir parça çalındığı zaman ses veya bir aletle ona eşlik eden kimse
– Fransızca. accompagnateur ...
akordeon
– müzik. Üstündeki düğmelere veya tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı, akordiyon
– Fransızca. accordéon ...
akordiyon
– müz. Üstündeki düğmelere veya tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı, akordeon, armonika.
– sf. Kumaşlarda makine ile yapılmış kır ...
alçak ses
– Hafif çıkarılan ses.
– müz. Kalın ses ...
anahtar
– Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil
– Kurgu
– Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol
– Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştır ...
andante
– zf. müz. Adacyo ile andantino arası, yarı yavaş bir biçimde (çalınmak).
– Bir müzik parçasının ağırca çalınacağını bildiren terim
– Yarı yavaş anlamında müzik terimi , adagio ile a ...