Bir felaketin acısını, bir kusurun ağırlığını arttıran şeyler yapmak ...
Arama Sonucu – "Üstün"
üstüme iyilik sağlık (üstünüze şifalar)
1. “Allah korusun” anlamın da. -2. çok şaşkınlık verici durumlar karşısında kullanılır. -3. Kötü bir durumdan söz edilirken konuşanın dinleyene söylediği esenleme sö zü. ...
üstün
– sıfat. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan
– sıfat. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik.
– Arap ha ...
üstün bulmak (görmek) (birini, bir şeyi)
Onu başkalarından ya da başka şeylerden değer!! bulmak (görmek). ...
üstün gelmek (birinden, bir şey den)
Birinden ya da bir şeyden daha başarılı olmak, daha ileri gitmiş olmak; galip gelmek. ...
üstün nitelikli
– klas, altınay, ekstra, şaheser ...
üstün yaratıcılık
– sanat ...
üstün yüksek
– faik ...
üstün, çok iyi
– fevkalade, âlâ ...
üSTüNBAY
(Tür.) Er. 1. üstün bay. 2. Seçkin, başarılı kimse. ...
üSTüNDAğ
(Tür.) Er. – üstün dağ. ...
üstünde (üzerinde) durmak
Bir işe ya da kimseye önem vermek, onunla yakından ve sürekli ilgilenmek. ...
üstünde (üzerinde) kalmak
Bir mal artırma sonucu ya da kimse sahip çıkmadığı için kendisinde kalmak. ...
üstünde bulundurmak
– bir şeyi yanında getirmek
– taşımak, getirmek ...
üstünde olan şey
– zimmet ...
üstünden (üzerinden) (şu kadar) zaman geçmek
Aradan uzunca bir süre geçmek, artık unutuluyor olmak. ...
üstünden (üzerinden) dökülmek
Giysileri üzerine uymamak, bol ve biçimsiz olmak. ...
üstüne (üzerine) ağırlık gelmek
Durulmak, ağır başlı olmak.’ ...
üstüne (üzerine) almak (bir şeyi)
1. Bir işi yapmayı kabul etmek. -2. Onu ödev edinmek. -3. Olumsuz bir sözün ya da kaba bir davranışın kendisi için söylenmiş ya da yapılmış olduğunu sanarak bun dan tedirginlik duymak. ...
üstüne (üzerine) atmak (suçu birinin)
Bir suçu, suçsuz olan bir kişinin işlediğini söylemek, suçu birine yüklemek. ...
üstüne (üzerine) basmak
1. Yerinde bir düşünce ileri sürmek, tahminde bulunmak. -2. iyice belirtmek. ...
üstüne (üzerine) bir bardak (soğuk) su içmek
Başkasında bulunan malını, parasını almaktan artık umudunu kesmek, unutmak. ...
üstüne (üzerine) çekmek
1. Kapıyı kapatmak. -2, Dikkat, şüphe vb’nin kendisine yönelmesine yol açmak ...
üstüne (üzerine) düşmek
1. Bir çocuğu ya da kimseyi sevme ve korumada aşırı davranmak -2. Bir şeyi elde etmek için çok çaba harcamak. ...
üstüne (üzerine) geçirmek (bir şeyi) (birini)
1. Bir malın tapusunu kendi adına yazdırmak. -2. Evlat edindiği çocuğu nüfusuna yazdırmak ...