(Tür.) Er. – Yiğit, soylu. ...
Arama Sonucu – "Alaca soy adındaki yazar"
Acı söylemek
– olumsuz bir davranış karşısında gerçeği olduğu gibi söylemek
– yanlış yolda olan bir kimseyi çekinmeden uyarmak, sert dille eleştirmek. ...
Açık söylemek
– anlaşılmayan yön bırakmadan anlatmak
– çekinmeden söylemek
– Kolay anlaşılır bir biçimde söylemek. ...
ağır söylemek
– acı, dokunaklı sözler söylemek. ...
Ağzına geleni söylemek
– nezaket dışına çıkarak ağır ve kırıcı sözler söylemek
– gelişigüzel, saçma sapan konuşmak
– kızgınlık, öfke, vb. etkisiyle kırıcı ve kaba sözler söylemek. ...
AKASOY
(Tür.) Er. – Sevilen, sayılan soydan gelen ...
AKSOY
(Tür.) Er. – Temiz soylu. ...
ALACA
– Ağaçta ilk olgunlaşan meyve
– Meyvelerin üzerine düşen benek
– Bir kaç renkli iplikten yapılmış dokuma
– Karışık renkli , birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma
– Kekli ...
alaca benekli
– abraş ...
Alaca bulaca
– sıfat. Alacalı bulacalı
– çok karışık renkli. ...
Alaca karanlık
Yan karanlık. ...
alaca karga
– sakağan, karakuş ...
ALACA-DIRS
Kötü huy ...
alacağı olsun
– “günün birinde ondan öcümü alırım” anlamında kullanılan bir tehdit sözü ...
alacağım temliki
– Alacaklı ile onu devralan üçüncü kişi arasında, borçlunun rızasına ihtiyaç duymaksızın yapılan ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan, şekle bağlı bir sözleşme ya da yasa ...
ALACAHAN
Mut-Karaman yolu üstünde 5-6.yy.da yapıldığı düşünülen , Bizans yapısında manastır ...
ALACAHöYüK
çorum ilinde , Hitit Uygarlığını aydınlatan ünlü höyük ...
Alacak
1. isim Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
2. Alınması gerekli şey
3. Borç karşıtı/zıt anlamı ...
alacak borç
– verecek, takanak, alım ...
alacalama
– Alacalamak işi. ...
ALACAN
(Tür.) Er. – (bkz. Akan). ...
ALACATEK
iyice olgunlaşmamış ekin ...
ALACATEK
Tam olgunlaşmamış ekin ...
ALAçATI
2006 Avrupa Olimpik Windsurf şampiyonasının yapıldığı , izmirin çeşme ilçesindeki parkur ...
Aleyhinde bulunmak (söylemek)
Onu şekiştirmek, kötülemek. ...