Başaramayacağı işlere kalkışmak. ...
Arama Sonucu – "Büyük ve soylu aile"
Burnu havada (burnu büyük, burnu kaf dağında)
– Kibirli, herkese yukarıdan bakan kimse için söylenir.
– Kendini çok beğenmiş, kibirli (olmak) ...
büyük
– sıfat. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı
– sıfat. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
– sıfat. Niceliği çok olan
– sıfat. Üstün ni ...
Büyük (laf, söz) söylemek
Yapıp yapamıyacağı belli olmayan bir iş konusunda kesin konuşarak övünmek. ...
büyük abdest
– Dışkı ...
büyük aile
– geniş aile
– toplum bilimi. Büyükbaba, büyükanne ile bunların evli oğullarından, gelinlerinden ve çocuklarından oluşan aile ...
büyük amiral
– askerlik. Bazı ülkelerde kara ordusunda mareşale denk sayılan donanma subaylarının en yüksek aşamasındaki amiral ...
Büyük apdest
insan dışkısı, kaka. ...
Büyük aptesi gelmek
Kaka (dışkı) yapmak gereksinmesi duymak. ...
büyük atardamar
– anaatardamar
– İngilizce. aorta ...
büyük balık avlama yeri
– dalyan ...
büyük balık küçük balığı yutar
– güçlüler, güçsüzleri ezer ...
büyük balıkçı kayığı
– alamana ...
büyük bir orman ağacı
– sedir, sekoya, maun ...
büyük boy
– sf. Normal ölçülerden daha büyük ...
büyük boy yazı kağıdı
– esericedit ...
büyük buhran
– 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, 1929’da başlayan ve 1930’lu yıllar boyunca devam eden ekonomik buhrana verilen isim ...
büyük çember
– matematik. Bir kürenin merkezinden geçen bir düzlemde ara kesiti olan çember
– Bir toparın özeğinden geçen bir düzlemle kesişimi
– Kürenin, merkezinden geçen bir düzlemle kesişmesi ...
büyük çivi
– ekser, enser, mıh ...
büyük dalga
– fizik. Uzun dalga radyo yayını ...
büyük defter
– ticaret. Ticari kuruluşların aylık bilanço hesaplarını gösteren defter, ana defter, defterikebir ...
büyük fare
– Sıçan ...
büyük geniş
– makro ...
büyük gezinti gemisi
– kruvaziyer ...
Büyük görmek (birini, kendini)
Birini ya da kendini yüceltmek, oldu ğundan üstün tutmak. ...