Amaçsızca, bir yerde ora dan oraya (dolaşmak, yürümek vb.) ...
Arama Sonucu – "Bir yer yaygısı"
Bir atımlık (atım) barutu olmak (kalmak)
Bir konuda yapabileceği pekaz şey kalmak; gücü, olanakları tükenmeye başlamak. ...
Bir ayağı şukurda (olmak)
çok yaşlanmış (olmak); ölüme epeyce yakın (olmak). ...
bir ayak evvel
– zf. Bir an önce ...
bir aydınlatma aracı
– mum, avize, fener, kandil, neon lambası, lamba ...
bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez
– “çok çocuğu olan baba, her çocuk babasına bakılmasını ötekinden beklediği için sıkıntıda kalır” anlamında kullanılan bir söz ...
bir bağlaç
– ve, ki, ile, ise, de ...
Bir bakıma
– zf. Başka bir görüşle, başka bir düşünüşle ...
bir bakıma
– zarf. Başka bir görüşle, başka bir düşünüşle ...
bir balık oltası
– paraketa ...
Bir balık türü (adı)
– DAĞ ALABALIĞI, DENİZ ALASI, DERE ALABALIĞI, DERE KAYABALIĞI, DERE PİSİSİ, DİKENCE, DİKENLİ KIRLANGIÇ, DİKENLİ ÖKSÜZ, DİL BALIĞI, DÜLGER
– EGREZ BALIĞI, ELEKTRİK BALIĞl, EŞKİNA
– FA ...
Bir baltaya sap olmak
– Belirli bir iş tutmak, bir meslek sahibi olmak.
– Belirli bir sanat ya da iş sahibi olmak ...
bir bamya yemeği
– aside ...
Bir bardak suda fırtına koparmak
önemsiz denecek kadar küçük bir sorunu büyütüp, kavga konusu yapmak. ...
Bir başına
– zf. Tek başına
– Başkasının yardımı olmaksızın ...
bir başkası
– zm. Başkası ...
bir başlık türü – bir tür başlık
– Börk, Takke, Kep, Kabalak, Bone, Kalpak, Karmaskesi, Kasket, Kefiye, Maske, Poşu, Şapka, Tolga (Tovulga) ...
Bir baştan (uçtan) bir başa (uca)
Bir yerin bir sınırından öbür sınırı na kadar. ...
bir belgenin üzerinde oynama yapma bozma
– tahrifat ...
Bir ben bilirim, bir de Allah
“çektiğim sıkıntı ve üzüntüleri ben ve Tanrı’dan başka kimse bilmez.” anlamında. ...
Bir bildiği olmak
Kendine göre bir düşüncesi olmak. ...
bir binanın veya odanın içinin resmedilmesi
– Enteriyör ...
Bir bir
Teker teker, ayrı ayrı. ...
Bir bok olamamak
Her hangi bir iş tutamamak meslek edineme-mek ...
Bir bok yapamamak
Olumlu ya da olumsuz hiçbir şey yapamamak. ...